Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/10072 Esas 2021/2828 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/10072
Karar No: 2021/2828
Karar Tarihi: 22.03.2021

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/10072 Esas 2021/2828 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi 2013/563 Esas – 2014/68 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan gözaltında ve tutuklu kalan davacı tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalıdan alınacak olan tazminat miktarı ve vekalet ücreti belirlenmiştir. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz istemi kesinlik sınırını geçmediği için reddedilmiştir. Davacı vekilinin temyiz istemi kısmen kabul edilmiş, vekalet ücreti konusunda hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararın dayandığı kanun maddeleri 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi, 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddeleridir.
12. Ceza Dairesi         2020/10072 E.  ,  2021/2828 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 50,24 TL maddi ve 500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine


    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 550,24 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
    Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
    2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Gerekçeli karar başlığında, suç, suç yeri, suç tarihi ibarelerine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/563 Esas – 2014/68 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan 07.09.2009 – 10.09.2009 tarihleri arasında 3 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03.02.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 50,24 TL maddi, 500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının eksik olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.600 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, 2.600 TL vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “2.600 TL” ibaresinin hükümden çıkarılması ve yerine “3.600 TL” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.