14. Hukuk Dairesi 2016/71 E. , 2016/3750 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... v.d. vekili tarafından, davalılar ... v.d. aleyhine 11.04.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; asıl ve birleştirilen davalarda tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 24.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 29.03.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Esas ve birleştirilen davalar tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup yargılama aşamasında taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle seçimlik hak kullanılarak tazminata dönüştürülmüştür.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davada 68.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalı yükleniciden alınarak davacı ..."e; birleştirilen davada 56.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte davalı yükleniciden alınarak davacı ..."e verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı yüklenici vekili daha sonra ek dilekçeyle yüklenici mirasçısı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava, yüklenicinin temliki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davada ikinci kademede tazminat talebinde bulunulmuştur. Gerçekten, davacı akidi olan yükleniciden BK’nın 96. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna "akdi tazminat", borçlunun sorumluluğuna da "akdi sorumluluk" denilmektedir. BK’nın 96. maddesi gereğince ödenmesi gereken tazminat ise alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacılar ayrı ayrı açtıkları davalarda dava konusu taşınmazın adlarına tescilini istemiş iseler de; yargılama aşamasında 20.07.2007 tarihinde taşınmazın
dava dışı ..."e devredilmesi nedeniyle davacılar vekili 20.05.2011 tarihli dilekçesi ile (HUMK m. 186 - HMK m.125) seçimlik haklarını davaların tazminata dönüştürülmesi şeklinde kullandıklarını belirterek davacı ... için 76.160,00 TL tazminatın 14.11.2005 günlü rapor, davacı ... için ise 92.000,00 TL tazminatın 08.11.2005 günlü rapor tarihleri esas alınarak en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Muaccel bir alacağın borçlusu, kural olarak alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Dava açılmazdan önce borçluya bir ihtar çekilmemiş ya da bu konuda bir icra takibi yapılmamışsa, o takdirde temerrüt faizine dava tarihinden itibaren hükmedilir. (BK m. 101 - TBK m. 117) Ayrıca, taleple bağlılık ilkesi gereği, hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. (HUMK m. 74 - HMK m.26)
Bu durumda mahkemece davacılar vekilinin 20.05.2011 günlü dilekçe içeriği gözetilerek davacı ..."un alacağı için 14.11.2005 tarihinden davacı ..."in alacağı için 08.11.2005 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken her iki dava için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının asıl dava başlıklı bendinin birinci paragrafının ikinci satırında yer alan "dava" sözcüğünün hükümden çıkarılarak yerine "14.11.2005" ve birleşen dava başlıklı bendinin birinci paragrafının ikinci satırında yer alan “dava” sözcüğünün hükümden çıkarılarak yerine 08.11.2005 rakamının yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ...’e verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.