11. Hukuk Dairesi 2020/2277 E. , 2021/6531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
DAVACILAR : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 20.11.2018 gün ve 2018-60/1028 sayılı kararı onayan Daire"nin 13.01.2020 gün ve 2019-2451/298 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların miras ortaklığından dolayı eşit hisse ile davalı şirkette hissedar olduklarını, anne ... ile ..."in felçli olması ve ..."un yurt dışında bulunması nedeniyle tüm hisselerin ...’de toplanmasına ailecek karar aldıklarını, ..., ... ve ..."in ..."e şirket hisse intikali ve hisse devir yetkisini haiz vekaletname verdiklerini, ancak ..."in devredenlerin vekili sıfatıyla hisselerin kendine devrini gerçekleştiremediği, bu nedenle diğer üç davacıya ait hisselerin ... üzerinde toplanması için hisselerin önce ..."e devri daha sonrada davacı ...’e devri için anlaştıklarını, bu sözleşmenin inançlı işlem olduğunu ve 01/02/2012 tarihinde noter sözleşmeleri ile hisselerin davalı ..."e devrettiğini, daha sonra ..."in hisseleri ..."e devretmekten kaçındığını ancak 30/07/2013 tarihli yazılı sözleşme ile ..."in hisseleri ..."e 31/01/2014 tarihinde devredeceğini taahhüt ettiğini, 30/07/2013 tarihli yazılı sözleşmenin inanç sözleşmesinin yazıya dökülmesi olduğunu ancak davalı ..."in hisseleri devretmekten yine kaçındığını ileri sürerek müvekkilleri Hanife, Lebiş ve Şerif tarafından davalıya devredilen şirket hisselerinin inanç sözleşmesi gereği davacılardan ..."e veya hisseleri oranında diğer davacılara devredilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davalılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 10,30 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 520,95 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 24/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY
1-Dava, davacılar tarafından davalı ..."e devredilen diğer davalı şirketteki hisselerin, inanç sözleşmesine dayalı olarak iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir.
2-Dava, davalı ... ve diğer davalı aleyhinde ikame edilmiş olup, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemenin 2018/60-1028 sayı ve 20.11.2018 tarihli kararı ile davalı ... aleyhine hüküm tesis edilmesine rağmen diğer davalı şirket aleyhinde olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.
3-Davalı şirketçe bu hususun temyize getirilmesine rağmen Dairenin 13.01.2020 tarih ve 2019/2451 esas, 2020/298 karar sayılı ilamında bu hususa hiç değinilmeksizin yerel mahkeme kararı onanmış, bu kez davalı şirketçe aynı husus karar düzeltme konusu yapılmıştır.
4-6100 sayılı HMK 297/2 maddesinde "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli " olduğu düzenlenmiştir.
5-Açıklanan yasal düzenleme gereğince, davalı şirket hakkında da olumlu-olumsuz bir karar verilmesini teminen, davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu yöne ilişkin davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin reddine yönelik sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.