16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4396 Karar No: 2018/4970 Karar Tarihi: 10.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4396 Esas 2018/4970 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından görülen dava silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı cezalandırılmasına yönelik hükümden dolayı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildi. Dosya incelendikten sonra temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçildi. Mahkeme, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında bir yazım hatası olduğuna karar vererek düzeltti. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun yapıldığını belirleyen mahkeme, tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğini tespit etti. Mahkeme, sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenleri yerinde görmediği için temyiz davasının reddine karar verdi ve hükmü onadı. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türk Ceza Kanunu'nun 314/2 maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/4396 E. , 2018/4970 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince cezalandırılmasına yönelik hükme yapılan istinaf başvurusun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "22.08.2016" yerine "15.07.2016" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilecek yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.