16. Hukuk Dairesi 2016/5542 E. , 2017/62 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 3443.45 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 20 yıldan beri ..."in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereği yapılan satış işlemi neticesinde ... adına, 30.06.2015 tarihinde yapılan satış neticesinde ise ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... ve ... vekili, 07.06.2012 tarihli dava dilekçesi ile taşınmazın davacıların fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabülüne, ... ada ... sayılı parselin beyanlar hanesinde muhtesat sahibi olarak yazan davalı ... (TC Kimlik No: ...)"in isminin iptali ile yerine 1994 yılından beri bu yerin davacılar ... (TC Kimlik No: ...) ve ... (TC Kimlik No: ...)"ın eşit olarak kullanım ve tasarruflarında olduğunun yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz yetkisi kural olarak davanın taraflarına aittir. Dava konusu taşınmaz dava tarihinden sonra 16.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince ... Belediyesine satılmış ve 30.06.2015 tarihinde de Belediye tarafından davalı ..."e satılmış olup, hüküm tarihinde Hazine ve Belediyenin taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı kalmadığına ve hükümle Hazine ile Belediye aleyhine bir karar da oluşturulmadığına göre hükmü temyizde hukuki yararları bulunmayan Hazinenin ve ..."nın temyiz inceleme istemlerinin REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine,
2- Davalı ..."in temyiz itirazlarına gelince; dava, kullanım kadastrosuna tabi tutulan taşınmazda tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin iptali ve davacıların kullanıcı olduğu şerhinin verilmesi istemi ile açılmıştır. Mahkemece; dava konusu taşınmaz üzerinde davacıların kullanıcı olduğunun belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur. Ne var ki, şerh istemi ile açılan bu nitelikteki davaların görülebilmesi için taşınmaz mülkiyetinin Hazineye ait olması zorunludur. Zira şerh isteminin amacı Hazinece yapılacak satışta hak sahibi olarak görünenin yararlanabileceği ayrıcalıklara sahip olmaktır. Dava sırasında taşınmaz Belediye"ye satılıp, daha sonra da Belediyece satış suretiyle mülkiyeti şerh sahibine geçtiğine göre şerh konulması istemli dava olarak devamı mümkün olmayan davanın kullanım kadastrosu tarihinde kullanıcı olduğunun tespitine ilişkin davaya dönüştüğünün kabulü gerekir. Bu nedenle de kadastro tespitinin yapıldığı tarih itibari ile kullanım varsa Mahkemece bu hususun tespiti ile yetinilir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında Mahkemece şerhe yönelik davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; davacının taşınmazın zilyedi olup olmadığı hususunda yapılan araştırma da yetersizdir. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; mahalinde taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ve fen bilirkişisi aracılığıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın satışa konu olup olmadığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmaz içerisinde kimin hangi bölümü kullandığı belirlenmeli, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.