Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2983
Karar No: 2020/19582
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/2983 Esas 2020/19582 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/2983 E.  ,  2020/19582 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR


    Kasten yaralama, hakaret ve silahla tehdit suçlarından suça sürüklenen çocuk ... ...’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 (2 kez), 106/2-a, 125/1, 43 ve 62/2. maddeleri gereğine 2 defa 3 ay 10 gün hapis, 2 yıl 2 ay 20 gün hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/02/2014 tarihli ve 2012/5 esas, 2014/45 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında; " Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2014 tarihli ve 2012/5 esas, 2014/45 sayılı kararının kanun yararına bozulması amacıyla 20/08/2014 tarihli yazımız ile anılan dosyanın Yargıtay incelemesine gönderilmesini takiben, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18/6/2015 tarihli ve 2015/1552 esas, 2015/31620 karar sayılı ilamıyla "Sanık ...’nin adli sicil kaydı incelendiğinde, Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesinin 27.05.2008 tarih ve 2007/115 esas, 2008/51 karar sayılı ilamıyla, silahla tehdit suçundan yaş küçüklüğü nedeniyle seçenek yaptırıma dönüştürülmesi zorunlu olmasına karşın 10 ay hapis cezası verildiği ve cezanın ertelendiği,...bu ilamın koşulları oluşmamasına karşın mahkemece tekerrüre esas alındığı ayrıca TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına engel oluşturduğu görülmektedir..., adli sicil kaydında yer alan ilamdaki suç tarihinde 15 yaşından küçük olması ve daha önce hapis cezasına mahkumiyetinin bulunmaması karşısında, hakkında hükmolunan 10 ay hapis cezasının, TCK’nın 50/1. maddesinde sayılan adli para cezası veya tedbirlere çevrilme zorunluluğu bulunmaktadır. Adli sicil kaydında yer alan bu ilamdaki hukuki hata giderilmeden, Kanun yararına bozma istemine konu edilen ilamdaki bireyselleştirme kurumları uygulanamayacağından, istemin bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir." şeklindeki açıklamaya yer verilerek Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2014 tarihli kararı hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve tespit edilen hukuki yanılgının giderilmesi amacıyla dosyanın kanunu yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdiri için gönderilmesine karar verildiği,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18/6/2015 tarihli ilamında kanun yararına bozulması talep edilen Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2008 tarihli ve 2007/115 esas, 2008/51 sayılı kararı hakkında kanun yararına bozma yoluna başvurulmasını müteakip, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/10/2016 tarihli ve 2016/7226 esas, 2016/13178 karar sayılı ilamı ile "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden.. BOZULMASINA" şeklindeki gerekçe ile kararın bozulması üzerine, yapılan yargılama neticesinde sanığın üzerine atılı tehdit suçundan mahkumiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesinin 18/09/2019 tarihli ve 2017/93 esas, 2019/399 sayılı kararı ile karar verildiği, bu halde artık Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 18/6/2015 tarihli ilamında yer alan hukuki yanılgının ortadan kalktığı cihetle,
    Dosya kapsamına göre,
    1) Kovuşturma aşamasında hâlen 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2. maddesi gereğince zorunlu müdafii tayin edilmesi ve müdafii huzurunda savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde,
    2) Kayden 22/08/1993 doğumlu olup, suçun işlendiği 22/05/2011 tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmamasında,
    3) 5237 sayılı Kanun’un 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, 18 yaşını ikmal etmeyen sanık hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilmesinde,
    4) Dosya kapsamına göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde yer alan,“… fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemiş bulunulmasında isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    A- Bir Numaralı Talep Açısından:
    5271 sayılı CMK’nın “müdafiin görevlendirilmesi” başlıklı 150. maddesinde; “(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.
    (2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir....” hükümleri yer almaktadır.
    Kovuşturma aşamasında hâlen 18 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/2. maddesi gereğince zorunlu müdafii tayin edilmesi ve müdafii huzurunda savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması hukuka uygun bulunmamıştır.
    B-İki Numaralı Talep Açısından:
    5237 sayılı TCK"nın 31/3. maddesinde, "Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz." hükmü yer almaktadır.
    Dosyadaki nüfus kayıt belgesine göre, 22/08/1993 doğumlu olup suçun işlendiği 22/05/2011 tarihinde, 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa verilen hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK"nın 31/3. maddesi gereğince indirilmediği görülmektedir.
    Bu itibarla, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama, hakaret ve silahla tehdit suçlarından hükümler kurulurken, TCK’nın 31/3. maddesi uygulanmayarak fazla ceza belirlenmesi hukuka aykırıdır.
    C-Üç Numaralı Talep Açısından:
    5237 sayılı TCK"nın hak yoksunluklarına ilişkin 53/4. maddesinde ise, "Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz." hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda, kasten yaralama, hakaret ve silahla tehdit suçlarından suça sürüklenen çocuk ... ...’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 (2 kez), 106/2-a, 125/1, 43 ve 62/2. maddeleri gereğine 2 defa 3 ay 10 gün hapis, 2 yıl 2 ay 20 gün hapis ve 2 ay 15 gün hapis cezaları verilmiş olması karşısında, TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
    D-Dört Numaralı Talep Açısından:
    5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun"un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.
    İncelenen dosyada; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, suçun işlendiği 22/05/2011 tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde on sekiz yaş altı olan suça sürüklenen çocuğa, 5237 sayılı TCK"nın 86/2, 62 maddeleri uyarınca iki kez verilen 3 ay 10 gün ve TCK"nın 125/1, 43/2 ve 62. maddeleri uyarınca bir kez verilen 2 ay 15 gün hapis cezalarının, TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezalarına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/02/2014 tarihli ve 2012/5 esas, 2014/45 sayılı kararının, suça sürüklenen çocuk ... ... hakkında kasten yaralama, hakaret ve silahla tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi