14. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7597 Karar No: 2016/1005 Karar Tarihi: 09.02.2016
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/7597 Esas 2016/1005 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu karar, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilmiş bir mahkumiyet kararının temyiz edilmesi sonucunda verilmiştir. Temyiz itirazlarının çoğu reddedilmiş olsa da, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili kısmi iptal kararı göz önünde bulundurularak, hükümler düzeltilerek onanmıştır. Kararda, sanığın mağdureyi kaçırmak için evlenmek amacıyla kaçırdığı ancak cinsel amaçla eylem gerçekleştirmemiş olduğu belirtilmiştir. Sanık lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin göz ardı edildiği vurgulanmıştır. Kararda TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine \"sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanması\" yazması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.320,00 TL maktu ücretin vekaletin sanıklardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren katılana verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi detayları ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, TCK'nın 109/5. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un
14. Ceza Dairesi 2015/7597 E. , 2016/1005 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkûmiyet DÜŞÜNCE : Onama
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Hükümlerden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, sanıklar ..., ... ve ..., katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ayrıca hüküm fıkrasına “Hüküm tarihi itibariyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.320,00-TL maktu ücreti vekaletin sanıklardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren katılana verilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.02.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY:
Sanık mağdureyi evlenmek için ve evlenmeye ikna maksadıyla kaçırdığını beyan etmiş. Ancak mağdureyi kaçırdıktan sonra mağdureye cinsel anlamda hiç bir söz ve davranışta bulunmamıştır. Amacının cinsellik taşıdığına dair başka bir delilde bulunmamaktadır. Bu durumda sanığın evlenme amacının içinde cinsellikte vardır, bu nedenle eylem cinsel amaçla gerçekleştirilmiştir varsayımıyla sanık hakkında TCK"nın 109/5. maddesinin uygulanması suç ve ceza içeren hükümlerin kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanması olur ki bu TCK"nın 2. maddesine aykırılık oluşturur. Bu nedenle kararın bozulması gerektiği kanaatiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.