(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2019/4180 E. , 2020/117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Giresun İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A) Davacının İstemi :
Davacı vekili, müvekkili olan gerçek şahsın, dava dışı SS.Taşlık Konut Yapı Kooperatif Başkanlığı"ndan dolayı 27/09/2016 tarih 12786321 sayı ve 2016/13882 ve 27/09/2016 tarih 12786321 sayı ve 2016/13857 takip nolu ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini, borçlu kooperatifin 29/05/2004 tarihinde yapılan 2003 yılı Olağan Genel Kurul"da alınan kararla tasfiye edildiğini, alınan tasfiye kararının 26/12/2005 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi"nde yayınlandığını, müvekkili tarafından yapılan başkanlığın 2004 yılında sona erdiğini ve bu nedenle hiçbir yasal sorumluluğun bulunmadığını, ayrıca kooperatiflerde başkanlar ve ortakların şahsi sorumluluğun söz konusu olamayacağını, icra takibinde zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak kurum işleminin iptalini talep etmiştir.
B) Davalının Cevabı :
Davalı kurum vekili, kurum işleminin doğru olduğunu savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesinin Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemenin 13/07/2018 tarihli kararında, şirketin tasfiyesi nedeniyle davacının sorumlu tutulmaması yönündeki savunmasına rağmen daha öncesinde davacının üst düzey yönetici olduğu, 2006 yılı 10. aya ait prim borcunun bulunduğu, bu tarihte şirketin tasfiye sürecinde olduğu, ancak henüz fesih işleminin tamamlanmadığı, 2006 yılı 10. ayda davacının tasfiye kurulu başkanı olduğu, bu durumda tasfiye memurlarının, kooperatifin tüm faaliyetlerini ve gerçek durumunu irdelemek, kooperatifin tüm mal varlığını ve borçlarını araştırmak suretiyle tasfiyeyi gerçekleştirmesi gerektiği, resmi belge niteliğinde olan fark prim borcu, eksik işlemler ile tasfiyeyi sonuçlandırmaları yasaya uygun düşmediğinden prim borcundan davacının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf itirazlarının, esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz Talepleri :
Davacı vekili, müvekkilinin, SS Taşlık Yapı Kooperatif başkanı olduğunu, kooperatifin tasfiyesine karar verildiğini, bu kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, davacıya ait kooperatif başkanlığının sona erdiğini, koperatifin tasfiye sürecine girmesi nedeniyle, tasfiye tamamlanıncaya kadar kooperatif adına işlem yapılamayacağını, davacının borçlu olarak gösterilmesine hukuken mümkün olmadığını, kurum işleminin zamanaşımına uğradığını, bu kapsamda kararın hatalı olduğunu savunmuştur.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dava, ödeme emrinden kaynaklanan kurum işleminin iptali talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davalı Kurum tarafından, dava dışı kooperatif tarafından yapılan inşaat işinde eksik işçiliğe dayalı prim borcu nedeniyle 2006/10. dönemi için davacı adına prim borcu çıkarıldığı, 1999 yılında davacının kooperatif başkanı olduğu, 2004 yılında tasfiye başkanı olduğu, 15/01/2007 tarihinde kooperatifin tasfiye olduğu, davacının 2006 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılandırma başvurusunda bulunduğu ancak borcu ödemediği, idari para cezasına karşı itiraz edilmediği ve borcun kesinleştiği; SGK’nın 17/09/2018 tarihli yazısına göre, ilk derece mahkemesi kararından hemen sonra, 20/08/2018 tarihinde kooperatifin diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından tüm borcun ödendiği anlaşılmakla; ilk derece mahkemesi kararından sonra, bölge adliye mahkemesi kararından ise daha önce olan ödeme bilgisine ilişkin Kurum yazısının incelenmesi üzerine davanın konusuz kalıp kalmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
"G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.