Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2986 Esas 2015/7453 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2986
Karar No: 2015/7453
Karar Tarihi: 20.05.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2986 Esas 2015/7453 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, satılan kıyafetlerden doğan bir fatura alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, kıyafetlerin katalogdaki desenlerle aynı olmadığını ve iade faturası kesilerek kıyafetlerin büyük bölümünün davacıya teslim edildiğini söyleyerek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, yapılan yargılamada kıyafetlerin ayıplı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay kararı, davacının mal bedelinin tahsili yönünden talebinin incelenmesi gerektiği ve davalının ayıp ihbarında bulunmadığına dair delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü belirtmektedir. Bu nedenle, hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 25/3. maddesi (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 23/1-c maddesi)
19. Hukuk Dairesi         2015/2986 E.  ,  2015/7453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davaların davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili asıl ve birleşen davada; davalıya satılan garson ve aşçı kıyafetinden doğan bakiye fatura alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı asil asıl ve birleşen davada; davacıdan satın alınan iş kıyafetlerinin kendisi tarafından görülmeden yanında çalışan personel tarafından sevk irsaliyesi imzalanarak teslim alındığını, satın alınan iş kıyafetlerinin davacı ile katalogda seçilen desen, kalite ve bedende olmadığının anlaşılması üzerine, iade faturası kesilerek kıyafetlerin büyük bölümünün davacıya teslim edildiğini, dava konusu faturaların kabul edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl ve birleşen davada yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tanıklarının beyanlarıyla sabit olduğu üzere birkaç ürün hariç ürünlerin iade edildiği, kıyafetlerin katalogdaki desenlerle aynı olmadığı, davalının desenin katalogdaki desenden farklı olmasına rıza gösterdiği hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı, ürünlerden A-101 kodlu ürünün yıkandığında solduğu ve yıkama talimatının olmadığı, pantolon, gömlek ve desenli yeleğin yıpranma özelliğini kaybetme hususunda, kullanım şekli, yıkama, ütüleme konusunda açıklama ve kullanma talimatı olmadığının saptandığı, bu durumda ürünlerin ayıplı olduğu sabit olup, ayıplı ürünlerin davacıya iade edilmesine rağmen ayıpsız misli ile değiştirilmediği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Asıl ve birleşen dava, davalıya satılıp teslim edilen garson ve aşçı kıyafetine ilişkin düzenlenen her bir takip dosyasında birer adet faturaya bağlı alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davalının yargılama sırasında ileri sürdüğü ürünlerde etiket ve kullanma talimatı olmaması, desen değişikliği, renk farkı bulunması şeklindeki ayıplar açık ayıp niteliğinde olduğundan, ayıp ihbarının satım sözleşmesine konu takip dayanağı faturalar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 25/3. maddesinde (6102 sy. Türk Ticaret Kanunu"nun 23/1-c maddesi) belirtilen şekilde ve sürelerde yapılması gereklidir. Somut olayda, davalının teslim aldığı ürünleri derhal muayene etmediği ve süresi içinde usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşıldığından, davacının mal bedelinin tahsili yönünden talebi incelenip bir karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.