Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1911
Karar No: 2015/7451
Karar Tarihi: 20.05.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/1911 Esas 2015/7451 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istedi. Mahkeme, davalının kredi limiti kadar sorumlu olduğuna hükmetti ancak hükme esas raporda asıl borçlunun borcu hesap edilmeden genel kredi sözleşmesi meblağı üstünden davalının kefalet limiti hesaplandı. Bu yüzden, mahkeme banka kayıtları üzerinde yeniden bir inceleme yapılmasını ve asıl borçlunun borcu hesap edildikten sonra, davalının kefalet limiti gözetilerek sorumluluğunun saptanmasını talep etti. Bu nedenle, hükmün temyiz eden taraflar yararına bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Kanun maddeleri: İİK'nın 67. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 490. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2015/1911 E.  ,  2015/7451 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesindeki kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere kredi borcundan sorumlu olduğunu, bu borcun da ödendiğini, davacının iddia ettiği alacağın müvekkilinin imzaladığı kredi sözleşmesinden sonra tesis edildiğini ve müvekkilinin imzasının bulunmadığı kredi sözleşmesinden doğan bir alacak olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın kredi lehtarına 06/05/2009 tarihinde 80.000 TL taksitli ticari kredi kullandırmış ise de, davalı ..."nün 20/11/2008 tarihi itibariyle kefil olduğu 32.000 TL" lik kredi limitinden mesul tutularak, bu limiti aşan kısımdan sorumlu tutulmaması gerekirken, 76.004,43 TL üzerinden takip başlatılmasının hatalı olduğu, icra takip tarihi itibariyle kredi limiti olan 32.000 TL"den sorumlu olabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin 32.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece somut olayda banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınarak, davalı kefilin kredi limiti kadar sorumlu olduğuna hükmedilmiş ise de hükme esas raporda, asıl borçluya kullandırılan kredi miktarı tespit edilmediği gibi asıl borçlunun borcu hesap edilmeksizin genel kredi sözleşmesi meblağı 80.000 TL üzerinden davalı kefilin kefalet limiti mahsup edilerek sonuca varılmıştır. Bilindiği üzere dava ve takip dayanağı genel kredi sözleşmesinin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olan davalı, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 490. maddesi hükmü uyarınca borçtan kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumludur. O halde mahkemece, banka kayıtları üzerinde bankacılık işlemleri konusunda uzman bir bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme yaptırılarak, dava dışı asıl borçluya ne kadar kredi kullandırıldığının tespiti ile, dava dışı asıl borçlunun borcu da hesap edildikten sonra, davalı kefilin kefalet limiti gözetilerek sorumluluğunun saptanması gerekirken, olaya uygun düşmeyen, hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişsiz rapora dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin öteki temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 20.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi