Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/16460 Esas 2017/10221 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/16460
Karar No: 2017/10221
Karar Tarihi: 06.07.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/16460 Esas 2017/10221 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık ile katılan arasında tartışma çıktığı ve sanığın katılana hakaret ettiği iddia edildi. Katılanın bıçak çekmesi üzerine sanığın ittiği ve tartışmanın büyüyerek kavga haline geldiği belirtildi. Mahkeme, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğini değerlendirmeden hüküm kurdu. Sanık hakkında daha önceki suçlar nedeniyle tekrarlanma ihtimaline dikkat çekilmedi. Hapis cezası mükerrer infaz rejimine uygun şekilde çektirilmedi. Anayasa Mahkemesinin kararı göz önünde bulundurulmadı. Katılma talebine karşı sanığın beyanı alınmadan kabul edildi. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir:
- 5271 sayılı CMK'nın 238/3. maddesi: Suç mağduru veya hukuki yararı bulunan diğer kişilerin davaya müdahil olma talebi, sanığın beyanı alınarak karara bağlanır.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Ceza Mahkemesi, ikinci derece mahkemeleri de dahil olmak üzere, kararlarında kanunun açık hükümleri ile kesin içtihatları açıkça uygular.
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Mahkeme hükümlerinin nihai niteliği, kanunda açıkça belirlenen haller dışında değiştirilemez.
3. Ceza Dairesi         2016/16460 E.  ,  2017/10221 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine ancak;
    1)Olay günü sanık ve katılanın karşılaştıkları sırada aralarında tartışma çıktığı, sanığın savunmasında katılanın kendisine hakaret ettiğini, bunun üzerine katılanı ittiğini, katılanın bıçak çektiğini söylediği, tanık ..."ın da ifadesinde sanığın katılana kendisini hırsızlık olaylarına neden karıştırdığını sorduğunu, katılanın da "ucunda ölüm de olsa ben seni bu olaylara katacağım" demesi üzerine, sanığın katılanı ittiğini, katılanın bıçak çıkardığını beyan ettiği anlaşılmakla; olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durulup, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği değerlendirilip, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2)Sanığa ait adli sicil kaydında bulunan en ağır cezaya ilişkin Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/473 esas 2006/838 karar sayılı 26/12/2006 tarihli 13/10/2010 tarihinde kesinleşen kararının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, birden fazla ilamın tekerrüre esas alınması,
    3)Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi sırasında uygulanan kanun maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    4)Sanık hakkında TCK"nin 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
    5)..."in katılma talebine karşı sanığın beyanı alınmadan katılma talebinin kabulüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 238/3. maddesine aykırı davranılması,

    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


































    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.