Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18759
Karar No: 2015/8184
Karar Tarihi: 15.04.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18759 Esas 2015/8184 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/18759 E.  ,  2015/8184 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 119.377.89 maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15/04/2015 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı ... vekili Avukat .... ile karşı taraf vekili ... geldiler. Başka gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.


    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2- Dava 10.06.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası % 37 oranındaki iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Yerel Mahkemenin maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kabulüne ilişkin 28.07.2011 günlü kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde, davacıda oluşan sürekli iş göremezlik oranı kesin olarak belirlenmeden manevi tazminat hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğundan bahisle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının % 37 oranındaki sürekli iş göremezlik oranına göre bir karar verilmesine ilişkin talepleri de dikkate alınarak maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Mahkemenin manevi tazminatın takdirine ilişkin kararı isabetlidir. Maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin karar ise isabetsiz olmuştur.
    Uyuşmazlık davalı taraf bakımından oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edilip edilmediğine ilişkindir.
    Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulmakla kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilmesine de engeldir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E. 2006/521 sayılı kararı)
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır.
    Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır. Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E., 2004/19 K.) Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı, cilt 5, 2001)
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün ve 2006/4-519-527 sayılı, 31.05.2006 gün ve 2006/10-307-337 sayılı ve 10.05.2006 gün ve 2006/4-230-288 sayılı ilamı)
    Gerçekten bozma konusu kararda davacının % 37 sürekli iş göremezlik oranına göre yapılan hesaplamada maddi zararının sigorta tahsisleri ile karşılandığından reddine, manevi tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiş ve bu karar davacı tarafça temyiz edilmeyerek, davalı temyizi üzerine ve davalı yararına bozulmuştur. Bu duruma göre davacı tarafça da temyiz edilmeyen % 37 oranındaki sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kararın kesinleştiği giderek davalı taraf bakımından usuli kazanılmış hak oluştuğu ortadadır. Aksinin kabulünün temyizin temyiz eden aleyhine sonuç doğurması anlamına geleceğinden, hukuk düzeninin buna cevaz vermeyeceği de açıktır. Öte yandan bu durumun yukarıda açıklandığı gibi usuli kazanılmış hakkın istisnasını oluşturan bir durum olmadığı da bellidir. Hal böyle olunca da maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kararın davacı tarafça temyiz edilmediği ve bozma dışı kaldığı göz ardı edilerek, bozma sonrasında davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi davalı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali niteliğinde olup bozma nedenidir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    15.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi