
Esas No: 2018/865
Karar No: 2020/254
Karar Tarihi: 16.01.2020
Zimmet - görevi kötüye kullanma - denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/865 Esas 2020/254 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, görevi kötüye kullanma, denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat, kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar müdafilerin zamanaşımı nedeniyle verilen düşürülme hükümlerini temyizde hukuki yararları bulunmadığından temyiz taleplerinin ve duruşmalı inceleme isteme hakkı bulunmayan katılan kooperatif vekilinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nın 317 ve 318. maddeleri gereğince ayrı ayrı reddiyle incelemenin katılan kooperatif vekilinin ve katılan ..."ın temyiz itirazları ile sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Davanın mahkemece CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazine ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına 3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddeleri uyarınca ihbarı mümkün görülmüştür.
1-Sanıklardan ... hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma, ... ve ... haklarında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma, ... hakkında ise özel belgede sahtecilik suçlarından verilen kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan kooperatif vekilinin ve katılan ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu cihet yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının 3, 4 ve 5 numaralı bentlerinde yer alan "düşürülmesine" ibaresinin "5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince ayrı ayrı düşmesine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklardan ... hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma, ... hakkında görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçlarından verilen kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümler ile ... hakkında zimmet suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklardan ...ve ..."ya isnat edilen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nın 251/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturabileceği ve söz konusu maddede öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla da aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihinin 21/08/2005, zamanaşımını kesen son işlemin ise 01/10/2009 tarihli mahkumiyet hükmü olduğu, bu itibarla hüküm tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı, yargılamaya devamla bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi,
Sanık ..."a isnat edilen eylemin sübutu halinde 765 sayılı TCK"nın 202/1. maddesi kapsamındaki basit zimmet suçunu oluşturabileceği, bu suçun söz konusu maddede öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Yasanın 102/3 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, bu sanık yönünden son suç tarihinin görev süresinin sona erdiği 31/12/2001 olarak kabul edilmesi gerektiği, suç tarihi ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği nazara alınarak, zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi lüzumu,
Kanuna aykırı, katılan kooperatif vekilinin ve katılan ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA,
ancak inceleme tarihi itibarıyla ilaveli dava zamanaşımı sürelerinin gerçekleştiği nazara alındığında bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanıklar M.Göksel Şener, ... ve ... hakkında atılı suçlardan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
3-Sanıklardan ..., ..., ... ve ... haklarında zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından verilen beraat ve kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine, ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Suç tarihinde S.S. ....Arsa Konut Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı olan ..., genel sekreteri ... ve muhasibi ... hakkında zimmet suçundan açılan kamu davasında; hesap tetkik komisyonu ve soruşturma evresinde aldırılan bilirkişi ile kovuşturma evresinde Dairemizin 10/11/2010 tarihli bozma ilamı öncesinde aldırılan tüm raporlarda, sanıklara yüklenen zimmet suçunun sübut bulduğu yönünde görüş bildirilmekle birlikte, söz konusu raporlarda kooperatifin suç dönemine ilişkin tüm gelir ve giderlerinin karşılaştırılmadığı, bozma ilamımız sonrasında aldırılan 12/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda ise önceki tüm raporlardan farklı olarak zimmet suçunun sübut bulmadığı yönünde görüş bildirildiği ancak dosya arasında kooperatife ait yasal defterler bulunmadığından bu raporun suç dönemine ilişkin bilançolar esas alınmak suretiyle düzenlendiği, bilançolarda yer alan kayıtların doğruluğuna ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığı, sanıkların görev süreleri 21/08/2005 tarihinde sona erdiği halde 31/12/2005 tarihi esas alınmak suretiyle değerlendirme yapıldığı, ayrıca bozma ilamı sonrası bu dosya ile birleştirilen Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/384 Esas sayılı dosyasına dayanak teşkil eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2010 tarihli ve 2010/35430 Esas sayılı iddianamesine konu zimmet isnadı yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı, bu itibarla birbiriyle çelişen nitelikteki raporların hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı gözetilerek;
Birleşen dosyaya konu zimmet isnadı yönünden; üzerinde tahrifat yapıldığı iddia edilen 13/05/2002 tarihli ve 24212 sayılı faturayı düzenleyen ... İnşaat Mal. Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti"den söz konusu faturaya ilişkin sevk irsaliyesinin temini ile yetkilileri tanık olarak dinlenilerek suça konu faturanın neden sanık ... adına düzenlendiği, faturaya konu malzemelerin bu sanığa mı yoksa katılan kooperatife mi satıldığı, kime ne şekilde teslim edildiği hususlarının belirlenmesi,
Esas dosyaya konu isnatlar yönünden; 21/08/2005 tarihli Genel Kurula sunulan ve sanık ... tarafından da imzalandığı iddia edilen tarihsiz yazı içeriğinde inşaat alanına gelmediği halde gelmiş gibi gösterilen malzemeler olduğunun ifade edildiği nazara alınarak, söz konusu belgede isimleri olmamakla birlikte imzası bulunan kişiler belirlenip bu husustaki beyanlarının tespiti ile söz konusu bilginin gerçekliğinin araştırılması,
Sanıklar müdafilerince dosyaya sunulan ve avans kapatma işlemlerinde kullanıldığı iddia olunan sevk irsaliyelerinin ilişkili olduğu faturaların temini ile gerçeklikleri araştırılarak, faturalara konu malzemelerin kooperatife teslim edilip edilmediğinin tespiti, avans kullandırılıp usulsüz kapatıldığı iddia olunan ... ile ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilileri tanık olarak dinlenerek, avans kullanıp kullanmadıkları, kullanmış iseler ne şekilde kapatıldığı, belge olmaksızın kapatıldığı iddia olunan mahsup işlemlerinden haberdar olup olmadıkları, İsmail Batur"a avans mahsup işlemlerinde kullanıldığı iddia olunan adi nitelikteki belgelerdeki ödemeleri kabul edip etmediği, ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yetkililerine başka şirketlere ait faturaların mahsup işlemlerinde kullanılmasına ilişkin bilgi sahibi olup olmadıkları hususlarının sorulması,
Belirtilen eksikliklerin giderilmesi sonrasında, kooperatife ait defterlerin, kayıtlara ilişkin dayanak belgelerin, banka hesap ekstrelerinin ve tüm dökümanların kül halinde dava dosyasıyla birlikte konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile muhasebe kayıtları dayanak belgeleriyle birlikte incelenmek suretiyle katılan tarafın mükerrer ve gerçeğe aykırı gider kaydı yapıldığı iddiaları karşısında, harcamaların gerçekliği ile sanık ... müdafin 09/11/2007 ve bir kısım sanıklar müdafilerin 27/02/2008 tarihli dilekçelerinde yapıldığını iddia ettikleri harcamaların yapılıp yapılmadığının araştırılarak, sanıkların görevli oldukları dönemlere ilişkin olarak kooperatifin gelir ve giderlerini, icralardan kaçınmak amacıyla sanık ... adına açılan banka hesabını da nazara alarak, kasa ve banka hesapları bakiyesini tespit eden, bakiye ile kayıtlarda görünen para miktarını karşılaştırıp önceki raporlar arasındaki çelişkileri gideren, iddianamelerdeki her bir isnat yönünden zimmet suçunun her bir sanık yönünden oluşup oluşmadığına dair, sanıkların savunmalarını ve önceki raporları da irdeleyen, haklı bir neden olmaksızın uzun süre kapatılmayan avanslar bakımından kullanma zimmeti yönünden değerlendirme yapar nitelikte rapor alınmasından, suç tarihlerinde kooperatifin parasal işlemlerinin kim ya da kimler tarafından yürütüldüğünün saptanmasından ve parasal işlerle ilgilenmeyen sanıkların bu eylemlere ne şekilde iştirak ettiklerinin karar yerinde tartışılmasından, katılan kooperatifin 29/03/2012 tarihli yazısının temsil ve ilzam yetkisini belirlemeye yeterli bilgi içermediği gözetilerek kooperatif ana sözleşmesinin onaylı suretinin temini ile temsil ve ilzam yetkisi belirlenip yasal tevdi unsurunun değerlendirilmesi sonrasında sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
CMK"nın 225/1. maddesindeki "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olması gerektiği, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu, dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, bu kapsamda 27/12/2006 ve 27/09/2010 günlü iddianamelerde sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..."in görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerine ilişkin isnat bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık ..."in hükümden sonra 03/07/2018 tarihinde vefat ettiği UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşılmakla, bu hususun mahallinde araştırılarak 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu,
Kabule göre de;
Kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan kooperatif vekilinin ve katılan ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 16/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.