Ceza Genel Kurulu 2015/1170 E. , 2016/355 K.
"İçtihat Metni"Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 15.11.2013
Sayısı : 320-853
Firar suçundan sanık ..."ün 5237 sayılı TCK’nun 292/1, 62, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Bozüyük Sulh Ceza Mahkemesince verilen 28.02.2012 gün ve 464-77 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 19.03.2013 gün ve 866-4215 sayı ile;
“Sanığın savunmalarında, firar ettikten sonra Kasım ayı başlarında Küçükköy Polis Karakoluna giderek teslim olduğunu belirtmesi ve dosya içeriğinde sanığın nerede ve nasıl yakalandığına ilişkin bir tutanağın da mevcut olmaması karşısında; sanığın savunmasının doğruluğu Küçükköy Polis Karakolundan sorulmak suretiyle araştırılarak, sonucuna göre hakkında TCK"nın 293. maddesinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükmünün uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı tartışılmadan, eksik araştırma ile hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 15.11.2013 gün ve 320-853 sayı ile;
"Sanığın ceza infaz kurumuna giriş çıkışlarına ait çizelge UYAP sisteminden alınarak incelenmiş, sanığın Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumundan firar tarihinin 22.06.2010 olduğu ve sanığın yakalanmasından sonra Bakırköy/Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna giriş tarihinin ise 08.11.2011 olduğu, sanığın bahsettiği Kasım ayının, firar ettiği ayı takip eden 2010 yılı Kasım ayı olmayıp, 2011 yılı Kasım ayı olduğu, sanığın firar tarihi ile yakalanma tarihi arasında on yedi aylık bir zaman geçtiği anlaşılmıştır. Sanığın kendisi teslim olsa dahi, firarda kaldığı sürenin on yedi aylık bir süre olduğu, TCK"nun 293. maddesinde "... tutuklu veya hükümlünün, kaçtıktan sonra etkin pişmanlık göstererek kendiliğinden teslim olması halinde, kaçtığı günden itibaren teslimin gerçekleştiği güne kadar geçen süre dikkate alınarak, verilecek cezanın altıda beşinden altıda birine kadarı indirilir. Ancak, kaçma süresinin altı ayı geçmesi hâlinde cezada indirim yapılmaz" denildiği, sanığın firarının üzerinden ise altı aydan fazla bir sürenin geçtiği, bu bağlamda artık sanığın kendisinin teslim olup olmadığının araştırılmasının bir fayda sağlamayacağı, zira bu kadar süre geçtikten sonra etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı" gerekçesiyle, sanığın önceki hükümdeki gibi mahkûmiyetine karar vermiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.12.2015 gün ve 36819 sayılı “onama” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle yerel mahkeme kararının eylemli uyma sonucu verilen “yeni hüküm” niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İnceleme konusu dosyada; yerel mahkemece bozmadan sonra, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına, Küçükköy Polis Karakoluna ve Bakırköy 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne; Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumundan firar eden sanığın, 08.11.2011 tarihinde kendiliğinden teslim olup olmadığının bildirilmesi ve varsa yakalama tutanağının gönderilmesi için müzekkereler yazılmak suretiyle bozma gereğinin yerine getirilmeye çalışıldığı, akabinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla sanığın ceza infaz kurumuna giriş ve çıkış tarihlerine ilişkin çizelge çıkarıldıktan sonra ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçelerle karar verildiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir. Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün görülmediğinden, hükmün Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Bozüyük Sulh Ceza Mahkemesince verilen 15.11.2013 gün ve 320-853 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, temyiz incelemesi için dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.10.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.