12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/7156 Karar No: 2011/27404
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/7156 Esas 2011/27404 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde ödeme emri, borçlu H. A.'a 22.05.2010 tarihinde, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildi. Ancak Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uyarınca muhatabın adreste bulunmama sebebi tevsik edilmeden yapılan tebligat işlemi geçersiz sayıldı. Tebliğ memuru komşudan beyanını almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden muhtara tebliğ yaparak işlemi gerçekleştirdi. Bu nedenle usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek tebliğ tarihinin 01.09.2010 olarak düzeltilmesine karar verildi. Karar İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca bozuldu. Kanun maddeleri açıklanmadı.
12. Hukuk Dairesi 2011/7156 E. , 2011/27404 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/02/2011 NUMARASI : 2010/888-2011/63
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde ödeme emri,borçlu H. A."a 22.05.2010 tarihinde, 7201 Sayılı Kanunu"nun 21.maddesine göre tebliğ edilmiştir. Muhatabın adreste bulunmaması halini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28.maddesinin birinci fıkrası "Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir" hükmünü içermektedir.Bu itibarla Tebligat Tüzüğünün 28.maddesi uyarınca muhatabın adreste bulunmama nedeni tevsik edilmeden Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Somut olayda tebliğ memuru, komşunun beyanını ve imzasını almadan veya imzadan çekinme durumunu belirlemeden, muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması işlemlerini yerine getirmiştir. Bu durumda anılan tebligatlar yukarıda yazılan ilkeler uyarınca usulsüz olup, Tebligat Kanununun 32.maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 01.09.2010 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayetinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.