11. Ceza Dairesi 2014/11543 E. , 2016/830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen, delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-5327 sayılı TCK"nun 205. maddesindeki "resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek" suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilerek ondan faydalanma olanağının engellenmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek hak sahibinin ondan yararlanmasının engellenmesi gerekmektedir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. TCK"nun 205. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için ön koşul suça konu belgenin gerçek bir resmi belge niteliğine haiz olmasıdır. Belge, hukuki bir hüküm ifade eden, üzerinde bir hakkın doğumuna, bir olayın kanıtlanmasına yarayan yazıların bulunduğu, bez, kağıt, levha ve plaka gibi nesneler olarak tanımlanmaktadır. Resmi belge ise; kamu görevlisi veya hukuken yetkili kabul edilen görevli tarafından yasa gereğince yerine getirdiği fonksiyona dayanılarak düzenlenen belgedir. Hiçbir hukuki önemi olmayan, bir olayı ispata yaramayan hukuki sonuç doğurmayan bir yazı, hukuki anlamda “kanıt” niteliğinde olamayacağı için "belge" niteliğine de sahip değildir. Devlet bürokrasisinin ürettiği bir belge olan resmi belge, o bürokrasinin gerektirdiği, o tür belge için öngörülen biçim koşullarını taşımalıdır. Örneğin; imza, belgenin varlığı için gereklidir. İmza dışında başlık, paragraf, paraf, soğuk damga, resmi mühür, tarih, sayı, ifade tarzı, konu itibariyle hitap şekli, kullanılan deyimler gibi belgesine göre genellikle aranan, yerine göre belgenin geçerlilik nedeni haline gelen koşullardır. Bu açıklamalar karşısında; sanığın yırttığı kabul edilen ve Adli emanetin 2011/268 sırasına kayıtlı ""tutanaktır"" yazılı parçaları bant ile birleştirilmiş 26/12/2010 tarihli belgenin getirtilerek, yukarıda anlatıldığı şekilde hukuki hüküm ifade eden, üzerinde bir hakkın doğumuna, bir olayın kanıtlanmasına yarayan görevli memur tarafından düzenlenmiş ve o belge için aranan asgari biçimsel koşulları taşıyan geçerli bir resmi belge olup olmadığı saptanarak, geçerli bir resmi belge olduğunun kabulü halinde, ele geçen parçalarının bir araya getirilip yapıştırıldığında bu belgeden yararlanma olanağının bulunması halinde eylemin teşebbüs aşamasında kalacağı aksi halde sanığın suçunun tamamlanmış olacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.