Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3163 Esas 2016/3701 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3163
Karar No: 2016/3701
Karar Tarihi: 28.03.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/3163 Esas 2016/3701 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/3163 E.  ,  2016/3701 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.03.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili,... İli,... İlçesi... parsel sayılı taşınmazın aynen taksimini, mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep etmiştir.
    Davalılar da taşınmazın aynen taksimini, mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemişlerdir.
    Mahkemece, taşınmazın 3083 sayılı Kanun gereğince devir ve temlik yasağı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili, toplulaştırma işlemi sona erdiği gerekçesiyle temyiz etmiştir.
    3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 13. maddesinde;
    "Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazete"de yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliğinin devir ve temlik edilemeyeceği; bu arazilerin ipotek ve satış vaadine konu olamayacağı, ancak, bu kısıtlama süresinin beş yılı aşamayacağı; sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresinin en fazla beş yıla kadar daha uzatılabileceği,
    Mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği; mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği"
    Hükmü yer almakta iken, Anayasa Mahkemesinin 11.04.2012 tarihli kararıyla bu düzenlemenin "mahkemeler veya icra ve iflas daireleri tarafından bu araziler hakkında devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği"ne ilişkin kısmı iptal edilmiş; 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 9. maddesiyle de "Bu taşınmazlar hakkında mahkemelerce satış suretiyle miras ortaklığının giderilmesine karar verilemeyeceği"ne ilişkin cümlesi ilga edilmiştir.
    Sonuç olarak, bu Kanunun 13. maddesi kapsamındaki uygulama alanlarında kalan ve işlemleri henüz tamamlanamayan arazilerin miras yoluyla intikali ve ortaklığının satış suretiyle giderilmesine ilişkin olarak herhangi bir yasaklama bulunmadığından mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.