20. Hukuk Dairesi 2017/3802 E. , 2017/6560 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ilçesi, mahallesi 27253 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binadaki 1 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, davalının maliki olduğu 9 numaralı bağımsız bölümün davacı tarafından oto lastik tamiratı işi yapan işletmeye kiraya verildiğini, iş nedeni ile mağazanın taşınmazın tasdikli mimari projesinde bulunan ön cepheye bakan taraftaki camlı bölmelerin kaldırıldığını, binanın taşıyıcı sistemine, statik yapısına etki eden bazı kolon/kiriş ve duvararın da yine yıkılarak kaldırılmış olduğunun tespit edildiğini, binanın ön cephesinde bulunan kolonların ve camekanlı kısmın kaldırıldığını, mağzanın içeriye büyük araçların dahi girebileceği bir atölyeye çevrildiğini, yıkılan kolon/kiriş ve cemakanlı bölüm yerine açılır kapanır sistem ve düzenek yapıldığını, yapılan değişikliklerin binanın taşıyıcı sistemine, statik yapısına ve güvenilirliğine aykırılık teşkil ettiğini, söz konusu kolon ve camekanlı kısmın kaldırılarak mağazanın normal kullanımı dışında atölye-tamirat yeri olarak kullanılmasının mağazanın üst katında bulunan müvekkile ait 1 numaralı bağımsız bölümde çok büyük oranda ısı kaybı yaşanmasına ve hatta soğuk nedeni ile tuvalet kısmındaki su borularının donarak patlamasına sebebiyet verdiğini belirterek davacıya ait 9 nolu bağımsız bölümde taşınmazın mimari projesine aykırı olarak yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 1. bodrum 9 nolu mağazadaki imalatların 634 sayılı Kanunun 18 ve 19. maddeleri iye yönetim planının 8 ve 38. maddesine aykırı olduğu gözetilerek imalatların projeye uygun hale getirilmesine, mağaza arka cephesindeki kapalı alanın açılarak dükkan içine dahil edilmesine bunun davalı malik ... tarafından eski hale getirilmesine, ön cephede kaldırılan duvarın ve değişen cephe görüntüsünün eski hale getirilmesine, bu kısmın kiracı tarafından yapıldığı anlaşıldığından bu kısma ilişkin eski hale getirmenin kiracı ... tarafından yapılmasına, bina içine yapılan demir profilinin binanın statiğinin bozacak şekilde yapıldığı tespit edilemediğinden bu konuya ilişkin talebin reddine, eski hale getirilmesi için kararın kesinleşmesinden itibaren 60 günlük süre verilmesine, süresi içinde giderilmemesi halinde İİK"nın 30. maddesinin infazda nazara alınmasına, karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. (1086 sayılı HUMK 388. ve 389. maddeleri) fıkrası "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmünü içermekte olup, mahkeme kararının hüküm kısmında bilirkişi raporunda saptanıp eski hale getirilmesine karar verilen hususların neler olduğu ve bunların ne şekilde eski hale getirileceği anılan yasa kuralı uyarınca kararın hüküm sonucu kısmında birer birer şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça yazılması gerekirken, infazda duraksamaya neden olacak şekilde hüküm kurulması, taleplerle ilgili olumlu ya da olumsuz karar verilmemiş olması ve mağazanın arka cephesindeki kapalı alanın açılarak mağazaya katılan 52,50 m2"lik kısmının onaylı projesine uygun hale getirilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken "kapalı alanın açılarak dükkan içine dahil edilmesine" şeklinde infazda tereddüt yaratır şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiştir.
Ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin davadaki taraflar dikkate alınarak kabul ve red oranına göre hükmedilmesi gerekirken tamamının davalıdan tahsili yoluna gidilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine 20/09/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.