20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4439 Karar No: 2017/6559 Karar Tarihi: 20.09.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4439 Esas 2017/6559 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/4439 E. , 2017/6559 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Oran İnşaat Şirketi dışındaki davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 11/04/2014 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün maliki olduklarını ancak taşınmazın alanı, konumu gibi fiili durumu gözetilmeksizin arsa paylarının düzenlendiğini, yapılacak kat karşılığı inşaat sözleşmesinde mevcut paya göre hisse sahibi olması söz konusu olduğunu ayrıca ana gayrimenkulün gereği yıkım sürecinin de halen devam ettiğini beyan ederek, davanın kabulü ile müvekkillerine ait 5 no"lu dükkana ait arsa payının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile, davaya konu mevkiinde kain 681 ada 5 parsel sayılı taşınmazın arsa paylarının bilirkişi raporunda belirtilen oranlarda düzeltilmesine ve arsa paylarının tapuya bu şekilde kayıt ve tesciline karar verilmiş hükmü dışındaki davalılar temyiz etmiştir. Dava konusu uyuşmazlık arsa payının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 3. maddesinde; kat mülkiyeti veya kat irtifakının, bu mülkiyete konu olan anayapının bağımsız bölümlerinden her birine kat irtifakının kurulduğu tarihteki, doğrudan doğruya kat mülkiyetine geçilme halinde ise, bu tarihteki değeri ile oranlı olarak tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulacağı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değeri ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibinin arsa payının düzenlenmesi için mahkemeye başvurabileceği hükme bağlanmıştır. Arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hususa dayalı istemlerde mahkeme tüm kanıtları değerlendirerek bağımsız bölümün değeri ile bölüme özgülenen arsa payını karşılaştırıp denklik sağlamaya çalışmalıdır. Söz konusu işlem yapılırken de, bağımsız bölümlerin cinsi, bulunduğu kat, alanı, ısınma sistemi, aydınlanması, mimari kullanımı ve konumu, cephesi ve manzarası gibi hususlar değerlendirme için esas alınır; değerlendirmeye esas alınacak tarihten sonraki imar durumu ile cins ve manzara değişiklikleri, bakım ve onarım çalışmaları sebebiyle meydana gelen değer artış ve eksilmeleri dikkate alınmaz.
Somut olayda dava konusu taşınmazda 02.02.1974 olan kat irtifakına geçiş tarihinde; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmadığı ve kat irtifakının kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu bilirkişi kurulunca açıkca saptanmadığı gibi, kat irtifakının kurulduğu tarihten bu yana geçen uzun süre içerisinde arsa paylarına herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir. Açıklanan hususlar değerlendirilmeksizin soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulü doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.