2. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3381 Karar No: 2015/4223
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/3381 Esas 2015/4223 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2015/3381 E. , 2015/4223 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Bakırköy 4. Aile Mahkemesi TARİHİ :17.04.2013 NUMARASI :Esas no:2013/32 Karar no:2013/385
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan.......... Tic. A.Ş tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 12.03.2015 (Prş.)
KARŞI OY YAZISI Davacı, davalılardan eşi olan Akif"in adına kayıtlı olup aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine diğer davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin rızası dışında tesis edildiğini ileri sürerek kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ile tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 194.maddesi III.fıkrası hükmü ile rıza alınmadan yapılacak işlemleri önleyebilmek amacıyla, tapu kütüğüne şerh verilmesi olanağı getirilmiştir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki anılan madde ile tapuya güven ilkesine bir istisna getirilmiş değildir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tarafından, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmemesi halinde, işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişinin ayni hak kazanımı 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 1023.maddesi hükmü ile korunmuştur. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 1023.maddesi, tapuya güven ilkesini öngörmektedir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu"nun 194.maddesi III.fıkrası ise, tapuya güven ilkesinin aynen sürdürülmekte olduğunun bir ifadesidir. İpotek tesis edildiği tarihte, tapu kütüğünde aile konutu olduğuna dair şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen davalının kazanımı, iyi niyetli olması halinde korunur (TMK. md. 1023). Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, aslolan iyi niyetin varlığıdır. Ancak durumun gereklerine göre, kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse de iyi niyet iddiasında bulunamaz (TMK. md. 3). İyi niyetin varlığı asıl olduğuna göre lehine ipotek tesis edilenin kötü niyetli olduğunu kanıtlama yükü, iddia eden davacıya düşer (TMK. md. 6). Davacı, lehine ipotek tesis edilen davalının kötü niyetli olduğunu gösteren bir delil ileri sürmemiş ve davalının kötü niyetli olduğunu ispat edememiştir. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince lehine ipotek tesis edilen davalının kazanımı korunacaktır. Lehine ipotek tesis edilenin tacir olması bu sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu"nun 24.04.2013 gün ve 2012/2-1567 E., 2013/579 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir Bu açıklamalar çerçevesinde ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talebin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün bu bölümünün yukarıda gösterilen sebeple bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun bu bölümün onanmasına ilişkin görüşüne katılmıyorum.