15. Ceza Dairesi 2017/12631 E. , 2019/8306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, suç eşyasını bilerek satın almak
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında; TCK.nın 155/2, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, suç eşyasını bilerek satın almak suçundan beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."un mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ..., sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından, suç eşyasını bilerek satın almak suçundan sanıklar ..., ..., ...’ın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan şirketin şeker fabrikalarından sipariş ettiği ürünleri anlaşmalı olarak çalıştıkları .... San. Ve Tic. A.Ş. personel ve araçlarına depolara girmeden sipariş verilen firmalara teslim edilmesi işini yürüttüğü, depolarındaki çikolataların da faturaları tanzim edilip depodan çıkış yaptırılmak suretiyle temin edilen nakliye şirketleri aracılığıyla sanık ... tarafından sipariş veren firmalara tesliminin sağlandığı, ancak son dönemde sanık ..."un yaklaşık 300.000 TL değerindeki katılan şirkete ait şeker ve çikolatayı diğer sanıkların yetkilisi olduğu şirketlere faturasız olarak satıp bedelini kendisi almak suretiyle menfaat sağladığı ve şirketini zarara uğrattığı, bu şekilde sanık ..."un hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu, diğer sanıkların da sanık ..."dan düşük fiyatlı, faturasız ürünleri satın almak suretiyle suç eşyasını bilerek satın almak suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1-Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ... hakkında verilen beraat hükmünü, sanık ... müdafiinin temyiz etmesinde hukuki bir yararı olmadığı gibi, hükmün gerekçesine yönelik bir temyiz isteminin de bulunmadığı, sanık ..."un mahkumiyetine ilişkin hüküm yönünden ise katılan sıfatını almayan sanığın hükmü temyiz yetkisi bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık ... müdafiinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanıklar ..., ..., ...’ın suç eşyasını bilerek satın almak suçundan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıklar ..., ..., ...’ın katılan şirket ile sanık ... aracılığıyla devam eden ticari ilişkilerinin olduğu, katılan şirkete karşı edimlerini de sanık ... vasıtası ile yerine getirdiklerini, ödemelerinin bir kısmını da bizzat sanık ...’a yaptıklarını, sanık ..."un katılan şirkete karşı eylemlerinden haberdar olmadıklarını ifade etmeleri, dosya kapsamına sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter derecede her türlü şüpheden uzak kesin delilin de elde edilememiş olması karşısında; sanıklar ..., ..., ..."ın üzerine atılı suç eşyasını bilerek satın almak suçunun kasıt unsuru oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların üzerine atılı suç eşyasını bilerek satın almak suçunun sabit olduğu, suç unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık ..."un hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık ... ve katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ..."un; suç tarihinden önce katılan şirket adına satmış olduğu ürünlerin bir kısmının karşılığının ödenmemesi nedeniyle zor durumda kaldığını, işten çıkarılma korkusuyla son dönemde diğer sanıklar ..., ... ve ..."ın içinde bulunduğu birçok firmaya yaptığı satışlar karşılığında almış olduğu paraların önceki açığını kapatmak için kullandığını, bu nedenle diğer sanıklara yapmış olduğu satışların karşılığının ödenmemiş gibi gözüktüğünü, bu satışlardan kendisine çıkar sağlamadığını, hatta açığını kapatmak için maaş ve primlerini de kullandığını beyan ederek suçlamayı kabul etmediğini belirtir savunmaları, diğer sanıklar ..., ..., ..."ın yetkilisi olduğu şirketlerin depolarında yapılan aramalarda; katılan şirkete ait faturasız ürünlerin ele geçirildiğine dair arama ve teslim tutanakları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık ..."un TCK"nın 155/2 maddesi gereğince suçun işleniş şekli de göz önüne alınarak asgari hadden ceza tayini denilip, gerekçe göstermeksizin asgari hadden uzaklaşmak suretiyle takdiren 2 yıl hapis cezası tayin edilerek, çelişkiye düşülmesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 61.maddesi gereğince; suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu ve zararın miktarı dikkate alınıp gerekçe de gösterilerek, temel cezanın alt hadden uzaklaşılarak verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında cezanın alt hadden tayin edilmesi,
3-Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.