Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2742
Karar No: 2018/7312
Karar Tarihi: 02.10.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/2742 Esas 2018/7312 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/2742 E.  ,  2018/7312 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Dava, 05.06.2000-02.08.2003 tarihleri arasında, 2926 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı .....sigortalılığının tespiti ile 6552 sayılı Kanun kapsamında yapılandırmadan faydalandırılması ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde;
    Davanın yasal dayanağı olan 2926 sayılı Kanunun 60. maddesinde, "Tarımsal faaliyette bulunanlar ile bunların yanında aile mensubu olarak ücretsiz çalışmakla beraber bu Kanunun 4. maddesi kapsamı dışında kalanlardan 18 yaşını doldurmuş olanlar Kuruma yazılı olarak başvurmak suretiyle isteğe bağlı sigortalı olabilirler.
    Zorunlu sigortalılıkları sona erenler, 4. madde kapsamı dışında kalmak şartıyla, evvelce prim ödemiş oldukları son basamak üzerinden sigortalılıkların, isteğe bağlı sigorta olarak devam ettirebilirler." hükmü öngörülmüştür.
    Davacının 01.03.1998 tarihinde tarımda isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin sağlandığı, Kurumca, davacının eşinin..... tabi olarak çalıştığı ve çiftçilikle ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından 05.06.2000 tarihi itibariyle durdurulduğu, Kurumca davacıya 01.03.1998-05.06.2000 tarihleri arasında 2 yıl 3 ay 4 gün hizmet verildiği, bozma sonrası yapılan araştırma sonucu, davacının fazla ödediği 17.07.2000 ve 31.08.2000 tarihli prim ödemelerinin iade edildiği anlaşılmaktadır.
    2926 sayılı Kanunun 60. maddesinde prim ödememe sigortalılığın sona erme nedeni olarak düzenlenmemiş iken; sonradan 04.10.2000 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 2. maddesinde; isteğe bağlı sigortalı olanların kanun hükmünde kararnamenin yayımlandığı tarihe kadar birikmiş tüm borçlarını, kanun hükmünde kararnamenin yayım tarihini takip eden altı ay içinde ödemeleri şartıyla devam ettirileceğe, bu şartı yerine getirmeyenlerin sigortalılıklarının son prim ödeme tarihi itibariyle sona erdirileceği hükmü öngörülmüş ise de; anılan Kanun Hükmünde Kararname, Anayasa Mahkemesinin 26.12.2000 tarihli kararıyla iptal edilerek, iptal kararı 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Diğer taraftan iptal kararı yürürlüğe girmeden 31.07.2001 tarihli ve 24551 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4692 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrasında; 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara göre 04.10.2000 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanların bu sigortalılıkları 30.06.2001 tarihine kadar birikmiş tüm prim borçlarını, bu tarihten itibaren altı aylık süreye ilişkin prim borçlarıyla birlikte 31.12.2001 tarihine kadar ödemeleri şartıyla devam ettirileceği hükmü getirilmiştir.
    2926 sayılı Kanunun 60. maddesi, 24.07.2003 kabul tarihli ve 4956 sayılı Kanunun 56. maddesi hükmüyle 02.08.2003 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış, anılan kanunun 54. maddesi ile 2926 sayılı Kanununa Ek 3. madde eklenmiş ve 1479 sayılı Kanunun isteğe bağlı sigortalılığı düzenleyen 79 uncu maddesinin 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılar hakkında da uygulanacağı öngörülmüştür.
    Mahkemece, davacının Kurumca kabul edilen sigortalılık süresinin karşıladığı süre dışında kalan fazla prim ödemesini iade almış olması karşısında; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi