Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili icra mahkemesine verdiği 07.02.2011 tarihli dilekçesi ile örnek 10 ödeme emrini 04.02.2011 tarihinde aldığını belirterek borca ve imzaya itiraz ettiğini ileri sürmüş, 09.02.2011 tarihli ek dilekçe ile de ödeme emrini usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin 04.02.2011 tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 09.02.2011 tarihli dilekçe, iddianın genişletilmesi mahiyetinde görülerek usulsüz tebligata dair usulüne uygun bir dava açılmadığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayeti değerlendirmeden, diğer itirazların süre yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemece, her iki talebin de muttali olunduğu bildirilen 04.02.2011 tarihine göre 5 günlük süre içinde yapıldığı olgusu karşısında, öncelikle ödeme emri tebliğinin usulsüz olarak yapıldığı şikayetinin esası incelenerek, tebliğin usulsüz yapıldığının belirlenmesi halinde, 7201 sayılı tebligat kanunun 32. maddesi uyarınca muttali olunan tarihin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilerek sair itirazların incelenmesi gerekir. İnceleme sonunda tebliğ işleminin usulsüzlüğü tespit edilmemiş ise, bu halde tebliğin usulüne uygun yapıldığı belirtilerek, diğer itirazların süreden reddi kararı verilmelidir. Açıklanan değerlendirme yapılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.