Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/6438
Karar No: 2020/115
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/6438 Esas 2020/115 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/6438 E.  ,  2020/115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    A) Davacının İstemi :
    Davacı vekili, mülkiyeti davalı ..."ya ait villanın tadilat işini önce diğer davalı ..."in üstlendiğini, davacının bu işin çatı yapımı kısmında 30/04/2012 tarihinde ..."in yanında çalışmaya başladığını, ..."in üstlendiği işi 06/05/2012 tarihinde terk edip gitmesiyle 07/05/2012 tarihinden itibaren ..."nın istek ve bilgisi dahilinde çalışmasının devam ettiğini, başlangıçta ..."in, bu kişinin ayrılmasından sonra diğer davalının işveren olduğunu, ancak SGK"ya bildirimde yapılmadığını ve primlerin ödenmediğini, 09/05/2012 tarihinde çalışma yaptığı sırada evin çatısından düşerek yaralandığını, SGK"ca olayın iş kazası kabul edilmediğini, bu kapsamda davacının 30/04/2012 - 06/05/2012 tarihleri arası davalılardan ..."in yanında, 07/05/2012 - 09/05/2012 tarihleri arasında ise davalılardan ..."nın yanında geçen hizmetlerin tespitini, davacının yaralandığı olayın iş kazası olarak tespitini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalıların Cevabı :
    Davalılardan ... vekili, müvekkilinin maliki olduğu yayla evinin tadilatı için davalı ... ile eser sözleşmesi imzaladığını, davacı ile müvekkili arasında iş akdi, dolayısıyla işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, husumeti kabul etmediğini, davacının işi yüklenen diğer davalı ..."in işçisi olduğunu, kazanın meydana geldiği 09/05/2012 tarihinde davalı yüklenicinin işe devam edip davacının da ... işçisi olduğunu, ceza yargılaması kapsamında müvekkili ile davacı arasında iş akdi bulunmadığının sabit olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Davalılardan ...’in vekili, davacının işvereni olmadığını, çatı yapım işini davacı ve ...’nın birlikte üstlendiklerini, davalı ... ile kararlaştırılan çatı yapım işiyle ilgili tutarı banka hesabıma yatırması hususunda anlaştıklarını, kendisinin de işi alan diğer çalışanlara hak ettikleri miktarı ödeyeceğini, kaza anında olay yerinde olmadığın, kalıp ustası olarak çalıştığını, davacının ve Abdullah"ın da aynı şekilde kalıpçı olduğunu, işveren sıfatı bulunmadığını beyanla, açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı Kurum vekili, idari başvuru şartının araştırılması gerektiğini, kurum işleminin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu beyanla davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    C) İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    İlk Derece Mahkemesi tarafından, davalı şahıslar arasında 16/04/2012 tarihli sözleşme gereğince ..."ya ait taşınmazın çatı tadilatı işinin ..."e verildiği, iş sahibi ... ile işin yapımını üstlenen ... arasında sözleşmeyle yapılacak işler ve özellikleri belirtilerek işin tamamını kapsadığı, davalı şahıslar arasında 4857 sayılı yasa 2. maddesine göre asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davalı ..."nın asıl işveren, diğer davalının alt işveren konumunda olduğu, hizmet tespiti talebi açısından yapılan değerlendirmeye göre, davacının davalılar arasındaki sözleşme kapsamında davalılardan ... yanında 30/04/2012-09/05/2012 tarihleri arası işkazası meydana geldiği tarihe kadar 10 gün süreyle hizmet akdiyle çalıştığı, ceza yargılamasındaki maddi olayın hukuk mahkemesini bağlayacağı, iş kazası iddiasıyla davalı kuruma başvuru ile davalı kurum müfettişliğince yapılan tahkikat sonucu olayın kurumca iş kazası olarak kabul edilmediği, tanık anlatımları, getirtilen kayıt ve belgeler ve delil durumuna göre, olayın 5510 sayılı yasanın 13. maddesine göre iş kazası olduğu, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre işverenin davacının geçirdiği iş kazasını diğer davalı kuruma bildirmediği, kayıtlara geçirmediği, Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere olayın işyerinde meydana geldiği ve iş kazasının kabul edilmesi gerektiği açıklaması üzerine, davanın kısmen kabulüne, iş kazası tespit talebi açısından davacının yaralanmasıyla sonuçlanan 09/05/2012 tarihli olayın iş kazası olduğunun tespitine, hizmet tespiti talebi açısından davacının davalı alt işveren ..."in yanında 30/04/2012 - 09/05/2012 tarihleri arasında 10 gün süreyle hizmet aktine tabi olarak çalıştığının tespitine, diğer davalı ... açısından talebin reddine karar verilmiştir.
    D) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davalı şahıslar arasında çatı tadilatına ilişkin 16/04/2012 tarihli sözleşme imzalanması, sözleşmenin içeriği, ..."in işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görmeyi taahüt etmesi karşısında, sözleşmenin tarafı olan davalılar arasında eser sözleşmesinin mevcut olduğu, böylece davalılardan ..."nın işveren sıfatını haiz olmadığı, kesinleşen ceza dosyasında, villada yapılacak tadilat işinin tümüyle yüklenici ..."ce üstlenilip tadilat işinde çalışan işçilerin ... sevk ve idaresinde çalıştığının belirlenmesi, sanık ..."nın kusuru bulunmadığından beraatine karar verilmesi, ... tarafından ..."e 17/04/2012 tarihinde 12.500,00TL, 07/05/2012 tarihinde 5.000,00TL ödeme yapılması ile 09/05/2012 tarihli hastane epikrizi raporu karşısında, sonuç itibariyle mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirmesi üzerine, davacı vekili ile davalılardan SGK vekiline ait istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz Talebi :
    Davalı SGK vekili, kurum işleminin doğru, açılan davanın ise haksız olduğunu savunarak, usul ve yasaya aykırı davanın müvekkili kurum lehine bozulmasını talep etmiştir.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    Dava, hizmet tespiti ve iş kazasının tespiti talebine ilişkindir.
    Somut olayda uyuşmazlığın sağlıklı bir şekilde çözüme kavuşturulabilmesi için öncelikle asıl işveren-alt işveren kavramlarının açıklanması gerekir.
    4857 sayılı Kanun"un 2. maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.
    İş Kanunu"nun 2.maddesinin 7.fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
    5510 sayılı Kanun"un 12/6.maddesi ile de asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu tutulmuştur.
    Somut olayda davalı ... alt işveren olarak gösterilmiş ve her iki davalıya karşı işveren sıfatıyla husumet yöneltilmiş ise de davalı ...’nın, inşaat işinde davalı ...’e anahtar teslimi iş verdiği, davacının ise davalı ... tarafından çalıştırıldığı ve onun işçisi olduğu, böylelikle davalılar arasında asıl – alt işveren ilişkisinin bulunmadığı tüm dosya kapsamı ile sabittir. İlk derece Mahkemesince hüküm bölümünde davalı ...’in alt işveren olarak ifade edilmesi, dosya kapsamı ve Bölge Adliye Mahkemesine ait karar ilamındaki gerekçeyle çelişkilidir. Anahtar teslimi ile iş yaptıran davalı ... açısından husumet yokluğuyla davanın reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G) Sonuç :
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi