23. Hukuk Dairesi 2018/1120 E. , 2020/4475 K.
"İçtihat Metni"Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı kooperatif yönetim kurulunun 28.04.2014 tarihli kararıyla, müvekkilinin parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle kooperatif üyeliğinden ihracına karar verildiğini, bu kararın 09.05.2014 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini ve 31.05.2014 tarihli genel kurulda onandığını, müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmayıp, alacaklı olduğunu, bu konuda Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/307 E. sayılı dosyası ile dava açtığını ileri sürerek, dosyanın Ankara 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/307 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilinin ihracına ilişkin 28.04.2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile bu kararın onanmasına ilişkin 31.05.2014 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının genel kurul kararının iptali davasını 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 53. maddesindeki bir aylık hak düşürücü sürede açmadığını, davacının ihracının anasözleşmenin 14. ve Kooperatifler Kanunu"nun 16. maddelerindeki usullere uygun olarak gerçekleştirildiğini, her iki davanın tarafları aynı olsa da konuları farklı olduğundan davacının birleştirme talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının 28.04.2014 tarihinde alındığı, bu kararın 09.05.2014 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davanın 07.08.2014 tarihinde süresinde açıldığı, kaldı ki, yönetim kurulu kararının onanmasına ilişkin genel kurul kararının 31.05.2014 tarihli olup davacıya tebliğ edilmediği, genel kurulun çıkarma kararının da ortağa tebliğ edilmesi gerektiği, çıkarma kararı ortağa tebliğ edilmezse dava açmaya ilişkin üç aylık sürenin işlemeye başlamayacağı, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/307 E. sayılı davanın, davacı tarafından davalı aleyhine, kooperatif üyeliği nedeniyle daire tescili ve fazla ödemelerin istirdadının talebiyle açıldığı, birleştirmeye ve sonucunun beklenmesine gerek olmadığı, ihraç kararının; davacıya gönderilen ihtarlarda asıl aidatın ve işlemiş faizin ay ve yıl olarak dökümanlı gösterilmemesi ve TBK.m.120"ye aykırı gecikme faizi istenmesi nedeniyle usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı kooperatif yönetim kurulu kararı ile ihracına dair kararın ve yönetim kurulu kararının 31.05.2014 tarihinde yapılan 2013 yılı olağan genel kurulunun onanmasına ilişkin 7 no.lu kararın iptaline dair verilen karara yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesince davanın süresinde açıldığı, ihraç kararına
dayanak alınan ihtarnamelerde belirtilen gecikme faizi borcu yönünden, gerçek borçtan daha fazla bir borcun ödenmesinin istendiği, bu aşamada kooperatif kayıtlarının incelenmesi ve borç miktarının hesaplanmasına gerek olmadığı HMK"nın 266. maddesi uyarınca hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin bilirkişinin objektifliğini ve tarafsızlığını yitirdiği yolundaki istinaf itirazları da yerinde görülmemiş ve İlk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle HMK."nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davalı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.