Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9583
Karar No: 2011/27299

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/9583 Esas 2011/27299 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1421-2010/1729 numaralı kararı incelenmiştir. Kararda vekaletin bir akittir ve vekilin kendisine tahmil olunan işin idaresini ve hizmetin ifasını iltizam ettiği belirtilmiştir. Vekaletten azil ve istifanın her zaman caiz olduğu, ancak münasip olmayan bir zamanda vekaletten azil veya istifa eden kimse diğerinin zararına zamin olacağı vurgulanmıştır. Mahkeme kararında ayrıca müvekkili namına muamele yapan vekilin nefsini azlettiğini veya müvekkili tarafından azlolunduğunu tebliğ etmedikçe istifa ve azlin o taraf hakkında hükmü yoktur şeklindeki HUMK 68. maddesi yer almaktadır. Kararda, vekaletin geçerli olduğu bir dönemde yapılan itirazın İİK 66/1. maddesi gereğince takibi durduracağı belirtilmiştir. Borçlu vekili Av. M. C.'e vekalet verildiği tarihte vekalet verenler yetkili olduklarından, borçlu şirket tarafından azledilmedikçe vekalet veren yetkililerin değişmesi vekaleti geçersiz kılmaz. Son olarak, kararda İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca kararın bozulmasına karar verildiği belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi         2011/9583 E.  ,  2011/27299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 29/09/2010
    NUMARASI : 2010/1421-2010/1729


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    B.K. 386/1. maddesinde "vekalet, bir akittir ki onunla vekil, mukavele dairesinde kendisine tahmil olunan işin idaresini ve takabbül eylediği hizmetin ifasını iltizam eyler".
    B.K. 396. maddesinde "vekaletten azil ve ondan istifa her zaman caizdir. Şu kadarki münasip olmayan bir zamanda vekaletten azil veya ondan istifa eden kimse diğerinin zararına zamin olur."
    H.U.M.K. 68. maddesinde ise "müvekkili namına muamele yapmış olan vekil nefsini azlettiğini veya müvekkili tarafından azlolunduğunu dava zaptına kayıt ve tebliğ ettirilmek suretiyle diğer tarafa bildirmedikçe, istifa ve azlin o taraf hakkında hükmü yoktur" düzenlemeleri yer almaktadır.
    Bu düzenlemelerde yer alan kurallar gözetildiğinde vekaletnamenin geçerli olduğu bir dönemde yapılan itirazın İİK 66/1. maddesi gereğince takibi durduracağı tabiidir. Şirketi temsilde devamlılık esastır. Borçlu vekili Av. M.  C.’e vekalet verildiği tarihte vekalet verenler yetkili olduklarından, borçlu şirket tarafından azledilmedikçe vekalet veren yetkililerin değişmesi vekaleti geçersiz kılmaz. Bu nedenle itiraz eden vekilin vekaleti ve itirazı geçerlidir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle kabulü yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.
    Ayrıca kabule göre de; Dairemizin önceki içtihatları icra mahkemesinin kararında yer verilen ve ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkının bulunmadığı yönünde ise de, sonradan oluşan ve usul ekonomisine de uygun olan yeni uygulamasında alacaklının ihtilafı sürdürdüğünün anlaşılması halinde (örneğin borçlunun yeni adresinin tesbitinin istenmesi veya adres bildirilerek takibin devam ettirilmesi gibi), ödeme emri tebliğ edilmese bile itirazın geçerli olduğu görüşü benimsenmiş ve süreklilik kazanmıştır. Somut olayda alacaklı, daha sonra borçluya tebligat yapılmasını ve ardından da 35. maddeye göre tebligat yapılmasını istemek suretiyle çekişmeyi devam ettirdiğine göre, işin esasının incelenmeden yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi