Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9811 Esas 2018/12458 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9811
Karar No: 2018/12458
Karar Tarihi: 06.12.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/9811 Esas 2018/12458 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/9811 E.  ,  2018/12458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; babaları ...... ......"nun 23/12/1985 tarihinde, babalarının eşi ......... ......’nun ise 10/06/2004 tarihinde vefat ettiklerini, .........’nin vefatından önce ... 9. Noterliğinin 14/04/1998 tarih ve 14062 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetname düzenleyerek babası ve eşi ......’den intikal eden ... ili ...... ilçesi 1. Bölge Köprülü Mahallesi 19 N-I pafta 4246 ada 27 parselde bulunan gayrimenkulü ...... çocukları olan kendilerine eşit olarak verilmesi yönünde vasiyette bulunduğunu, ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/81 esas - 2007/857 karar sayılı ilamıyla vasiyetnamenin açıldığını beyan ederek ......... ......"dan kendilerine vasiyetname yolu ile intikal eden gayrimenkulün adlarına tapuda eşit şekilde tesciline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalılar; davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece; murisin vasiyet ettiği taşınmazın halen ...... ...... adına kayıtlı olduğu ve intikalin yaptırılmadığı, elbirliği halindeki mülkiyetin öncelikle mirasçıları tarafından tapuya tescil edilmesi gerektiği, muris adına olan ve mirasçılar ve vasiyet edene intikal eden hisseler belirlendikten sonra vasiyetnamenin tenfizinin mümkün olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, vasiyetnamenin tenfizi talebine ilişkindir.
    Mahkemece, tapuda tescili istenen taşınmazın halen kök muris adına kayıtlı olup vasiyet edene intikali gerçekleşmediğinden davacı tarafa intikal için süre verilmiş, davacı taraf intikal için başvuruda bulunmuş ancak işlemler tamamlanmadığından ve son celse taşınmaz halen kök muris adına kayıtlı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği evraktan davacı tarafın intikal için yargılama sırasında 21.12.2015 tarihinde başvuruda bulunduğu ancak idareden kaynaklı sebeplerle intikalin karar verildikten sonra 25.07.2016 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, her ne kadar davacı tarafa intikal için süre verilerek bir müddet beklenmiş ise de gecikmenin davacının iradesi dışında olduğu anlaşıldığından, temyiz aşamasında intikal işleminin gerçekleştiği de gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken intikalin süreye bağlanması ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Kabule göre de dahili davalılardan ...’ın adının karar başlığında gösterilmemesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.