Esas No: 2015/3487
Karar No: 2015/5238
Karar Tarihi: 03.07.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3487 Esas 2015/5238 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 06.11.2013 tarihli duruşmadaki müdahil ... vekilinin talebinin reddine ilişkin ara kararının müdahil ... vekili ile, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller, .... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, 2009 yılından bu yana kozmetik ürün alım-satım, pazarlaması ve ithalatı işiyle iştigal eden müvekkilinin, borçlanma maliyetlerinin işletmenin mali bünyesini sarsması sonucunda şirket borçlarının zamanında ödenemez hale geldiğini, ürün temininde ve satış organizasyonu kurulmasında, işletme faaliyetlerinin finansmanından yapılan hatalarla şirket giderlerinin katlanarak arttığını, diğer sektörlerdeki olumsuzluklar ve sektörün darboğaza girmesinin davacının borca batıklığına neden olduğunu, şirketin mevcut sermayesinin ortaklar tarafından 500.000,00 TL daha artırılmasının planlandığını, ayrıca sunulan iyileştirme projesinin uygulaması halinde borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek, davacının iflasının bir yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahillerden ...müdahillik talebinden feragat etmiş, diğer müdahiller davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, 06.11.2013 tarihli duruşmada, müdahil ... vekilinin, borçlu davacı şirket ile yapılan protokol doğrultusunda icra dosyasındaki paranın müvekkiline ödenmesi yolundaki talebinin, alacaklılar arasında eşitsizlik yaratacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; iddia, müdahale dilekçeleri, benimsenen bilirkişi ve kayyım raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin iyileştirme projesinde bildirdiği sermaye taahhüdünü gerçekleştirdiği, 500.000,00 TL artırılan sermayenin tamamının ödendiği, borçların bir kısmının yapılandırıldığı, borçlularla protokollerin yapıldığı, şirket kârında artış gözlendiği, şirketin toplam borçlarında 604.051,74 TL azalış olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin borca batıklık durumunun mevcut olduğu, ancak iyileştirme projesindeki taahhütlerini yerine getirdiği, davacı şirketin iflasının ertelenmesi halinde borca batıklıktan kurtulacağı, alacaklıların iflasın derhal açılmasına göre daha kârlı çıkacakları, sonuç olarak iflas ertelemenin koşullarının mevcut olduğu gerekçesiyle, iflas erteleme talebinin kabulüne karar verilmiştir. 06.11.2013 tarihli duruşmadaki talebin reddine ilişkin ara kararı müdahil ... vekili; asıl kararı, müdahiller ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, müdahil .... vekilinin 06.11.2013 tarihli duruşmadaki ara kararına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Müdahiller... vekilinin temyiz itirazlarına gelince ;
Dava, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir ( 6102 sayılı TTK.m. 376, 377, İİK.m.179 vd.). Mahkeme, İİK"nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmalı, borca batıklığı, TTK’nın 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir.
Öte yandan somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tespiti cihetine gidilmelidir.
Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir.
Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır.
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.
Açıklanan durum karşısında davacı şirketin mevcut kayıtları; mahkemece ulaşılabilecek tapu, trafik, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer verilerin toplanmasından sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre borca batıklığın yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde tespiti ile varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için, borca batıklık olgusunun öncelikle gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Davacı şirketin borca batık olduğunun doğru olarak tespiti halinde; iyileştirme projesinin, bütüncül bir değerlendirmeyle, TTK"nın 376. maddesi kapsamında nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içerip içermediği, İİK 179. maddesi anlamında ciddî ve inandırıcı olup olmadığı ve HMK"nın 29. maddesinde açıklanan dürüstlük kuralına uygun davranma yükümlülüğüne ve gerçeğe uygun bir biçimde hazırlanıp, hazırlanmadığı, eş deyişle, iyileştirme projesinde yapılacak olanların tek tek maliyetinin, hangi ekonomik kaynaktan sağlanacağı, her bir proje kaleminin zaman olarak en geç hangi tarihte yapılacağı, yapılacak olanların ayrı ayrı borca batıklık üzerindeki zaman ve oran olarak etkisinin somutlaştırılması ve böylece iyileştirme projesinin neden ciddi ve inandırıcı olduğunun ayrıntılı ve zaman içinde sayısal olarak, denetlenmeye elverişli nitelikte olması gerekmekte olup, bu özellikte olmayan iyileştirmeraporlarına ve bunlara dayalı düzenlenen bilirkişi ve kayyım raporlarına göre ne iflasın ertelenmesine karar verilebilir ne de iflas erteleme talep eden şirket alacaklıları aleyhine sonuç doğuracak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Mahkemece, bu niteliği haiz olmayan iyileştirme projeleri sunulduğunda iflasın ertelenmesini isteyen şirkete uygun bir süre verilerek, açıklanan özellikteki projenin sunulmasının ve soyut içerikli projenin somutlaştırılmasının sağlaması ve verilen sürede iyileştirme projesini sunmayan şirketin iyiniyetli olmadığı kabul edilerek, sadece borca batıklığı tespit ettirilerek, sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan özellikteki iyileştirme projelerinin sunulması halinde alınacak bilirkişi ve kayyım raporlarından sonra talep halinde ve gerektiğinde, hüküm tarihine kadar sadece gerekli tedbirlere karar verilmeli ve tarihlerine uygun şekilde proje kalemleri yerine getirilmediği takdirde tedbirler kaldırılarak, iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir müesseselerinin kötüye kullanılmasının önüne geçilmelidir.
İyileştirme projesi, sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK"nın 376. maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kâr ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK"nın 179. maddesinde aranan ciddî ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır.
Mahkemece önce şirket varlıklarının rayiç değerlerinin ve bu kapsamda borca batıklığın tespiti, bu şartın yerine geldiğinin anlaşılması halinde de iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden bilirkişi ve kayyım raporlarını, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, raporun sadece sonuç bölümüne değil, bütün kapsamına bakılması suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
İflas erteleme davalarında, erteleme isteyen davacı şirketin mali durumunun mahkemece, yargılama sonuna kadar incelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığının denetlenmesi gerekir.
Dosya kapsamından, davacı şirketin müdahillerden sadece .... ile borç ödeme protokolü yaptığı, müdahil ..."ne protokol yapmak üzere teklifte bulunduğu, diğer müdahillerle ilgili herhangi bir borç ödemesi ya da protokolü olmadığı gibi dosyaya sunulan bir kısım ödeme protokollerindeki alacaklıların işbu davaya müdahil olmadıkları ve protokollerdeki alacaklarının gerçek olup olmadığının mahkemece araştırılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin, ortağı ..."dan 111.618,00 TL borç aldığı ve iflas erteleme davası sonuna kadar davacıdan istenmeyeceğini taahhüt ettiği anlaşılmışsa da, alacaklı ortağın bir süreliğine alacağını istemekten vazgeçmesi şirkete zaman kazandırsa da, borca batıklığın önüne geçemez. Gerek bilirkişi gerekse de kayyım raporlarında, davacı şirketin mali borçlar hesabında azalış görülmekte ise de, bu azalışın şirket ortaklarından ..."dan borç alınarak sağlandığı ve ortaklara borçların devam ettiği, ayrıca davacı şirketin kısa vadeli borçları fazla olup uzun vadeli borcunun olmadığı anlaşılmış olup, davacı tarafça borçların kısa vadede ne şekilde ödeneceği hususunda mahkemeye bir açıklama sunulmamıştır.
Diğer bir yandan, kayyımın görevlerinden biri de erteleme sürecinde şirketin mali durumundaki değişiklikler ve şirket yetkililerinin iyileştirme projesine riayeti konusunda mahkemeye bilgi vermektir. Kayyım raporlarında şirketin denetlendiği her döneme ilişkin aktif ve pasif durumunun ayrıntılı olarak açıklanması ve verilen ihtiyati tedbirlerle birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olup olmadığı,iyileştirme projesinin uygulanıp uygulanmadığı ve borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığı hususlarının ayrıntılı ve denetime elverişli olarak açıklanması gerekir. Bu hususları içermeyen eksik ve yetersiz denetim ile raporların hazırlanması ve mahkemece de kayyım raporlarının yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda denetlenmemesi doğru olmadığı gibi, hükümden sonra sunulan kayyım raporunda ise rayiç değerler yerine kaydi değerlere göre davacının mali durumu hakkında rapor hazırlanması da doğru olmamıştır.
Cari oran, bir ticari işletmenin dönen varlıklarının kısa vadeli borçları karşılama gücünü göstermekte olup, Dairemizce de benimsenen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi"nin yerleşik kararlarına göre cari oranda 2 ve üzeri değerler tercih edilmektedir. Somut olayda yargılama sırasında alınan kök rapor ve 06.03.2013 tarihli ek raporda, davacı şirketin sermayesini 500.000,00 TL artırma kararı aldığı ve kararın Ticaret Sicil gazetesinin 01.11.2012 tarihli nüshasında ilan edildiği, artırılan sermayenin 2013 yılı 6.ayının sonuna dek ödenmesi gerektiği, davacı şirketin borca batıklığının devam ettiği, davacının kısa vadeli borçlarını uzun vadeye yayması ve faaliyet giderini azaltıcı tedbirler alması gerektiği, ancak davacının alacaklılarla borçlarını uzun vadeye yapılandırmaya yönelik anlaşmalara rastlanmadığı belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan, 16.07.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda ise, davacı şirketin cari oranının 0.91 olması nedeniyle kısa sürede borçlarını ödeme gücünün yetersiz olduğu, 0.16 olan likitide oranının stoklar dışında dönen değerlerin kısa vadeli borçlarını karşılama gücünün yetersiz olduğu, 0.004 olan nakit oranının işletmenin hazır değerleriyle kısa vadeli borçlarını karşılamanın mümkün olmadığı, şirket öz kaynaklarının yeterli olmadığı, ancak artış içinde olduğu, yabancı kaynakların aktif toplamına oranı istenen seviyede olmadığından şirketin varlıklarının borçlarını karşılayamadığı, şirketin mali borçlar hesabında yeralan banka kredileri ile ticari borçlar hesabında yer alan satıcılar hesabında azalış olduğu, buna karşın diğer borçlar hesabında yer alan ortaklara borçlar hesabında artış olduğu, davacı şirketin 12.10.2012 tarihinde mülkiyetine geçen 279.000,00 TL satış bedelli taşınmazın üzerinde ..."nin 1.200.000,00 TL tutarında ipoteği olduğu, ayrıca çok sayıda takyidat bulunduğundan taşınmazın davacı şirkete devrinin fayda sağlamayacağı, artırılan 500.000,00 TL sermayenin tamamının ödendiği belirlenmesine rağmen, sonuç kısmında davacı şirketin mali durumunda iyileşme ümidinin bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişilerin raporun sonuç kısmındaki bu görüşü, açıklanan oranlar karşısında çelişkili olup, somut verilere dayanmadığı gibi denetime de elverişli değildir. Zira sermaye artışına rağmen davacı şirketin cari oranının ancak 0.91 olduğu, bu orana göre borç ödemekte zorlandığı ve sermaye artırımının cari oranın uygun seviyeye getirilmesine katkıda bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacı şirketin mali analiz tablo ve rasyo oranları ile ortaklarına borçlanması nazara alınarak, iyileştirme projesinin gerçekleştirilmesi ve uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle borca batık olduğu tespit edilen davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle iflasın ertelenmesine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, müdahil ... vekilinin 06.11.2013 tarihli ara kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, müdahiller... Bankası A.Ş. vekili ile.... vekilinin aynı tarihli asıl karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, adı geçen müdahiller yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının müdahil ..."den alınmasına, müdahil ..."den alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.