Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13922
Karar No: 2017/2682
Karar Tarihi: 08.05.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/13922 Esas 2017/2682 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/13922 E.  ,  2017/2682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/05/2015 tarih ve 2014/1381-2015/415 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18.563,00 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra.dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı aleyhine ... 14. İcra Müdürlüğü’nün 2012/14249 E. sayılı dosyası ile 75.406,24 TL asıl alacak ve işlemiş faizin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının tebliğ tarihinin usulsüz olduğu iddiası ile 11.09.2012 tarihinde şikayet yolu ile icra hukuk mahkemesi’ne başvurduğunu, 28.05.2013 tarihli karar ile ödeme emri ıttıla tarihinin 10.09.2012 sayıldığını, bu aşamada davalı borçlunun asıl alacak tutarı olan 75.467 TL’yi haricen ödediğini, bakiye borcun tahsili için işlem yapılacağı esnada dosyadaki yetki itirazından haberdar olunup dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini, icra dosyasının ... 21. İcra Müdürlüğü’nün esasına kayıt edilip davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalının 30.07.2013 günü borca, faize itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının icra takibinin derdest ve durmuş olduğu bir aşamada borç tutarını ödemesinin haksızlığının kanıtı olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edileceğinin ödeme emrinde belirtilmiş olmakla dosya kapak hesabı yapılarak ödeme tutarının tespiti ve alacak bakiyesi ile sınırlı olarak itirazın iptalini ve takibin devamını, % 20 oranında tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafın icra hukuk mahkemesinin kararın kesinleşmesinden itibaren 10 günlük süre içerisinde yetkili icra dairesine dosyayı göndermediğini, yetkili icra dairesinde takibini 19.07.2013 tarihinde başlattığını, açılan icra takibinin yeni bir icra takibi olduğundan ve bu dönemde ana para borcu ödenmiş olduğundan müvekkilinin borcun ferilerinden sorumlu olmadığını, 21.06.2010 tarihli protokolde herhangi bir ihtar ve ihbarda bulunulmadan yasal faiz işletileceğine dair herhangi bir hüküm olmadığını, talep edilen faiz miktarının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini ve % 20 kötü niyet tazminatı istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı tarafından ilk açılan icra takibinde borca, ferilere ve yetkiye itiraz edildiği, ödeme emrine dair tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin icra hukuk mahkemesince davalı itirazının yasal sürede olduğunun kabulüne karar verildiği ve kesinleştiği, davacı alacaklının davalı borçlunun yetki itirazını kabul ederek yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesini talep ettiği, ancak bu talebini yasal sürede yapmadığı, icra hukuk mahkemesinde verilen kararın taraf vekillerinin yüzüne karşı verildiği, davalı borçlunun açmış olduğu davadan ve itiraz dilekçesinin içeriğinden davacı alacaklının haberdar olmadığının kabulünün mümkün olmadığı, ilk icra takibinin yapılmamış sayılacağı, ikinci takibin yeni bir takip olduğu, davalının protokol gereğince ödemesi gereken asıl alacak tutarını yetkili icra dairesinde başlatılan takip öncesinde ödemiş olduğu, davacının protokol uyarınca davalı adına ödediği ve davalıya ihtarname tebliğ etmiş olduğu alacak tutarı yönünden davalının temerrüte düştüğü, o miktar üzerinden ilk icra takip tarihine kadar olan yasal faiz ile birlikte asıl alacak toplamı tutarından davalının ikinci icra takip tarihinden önceki ödemiş olduğu alacak tutarının mahsubu sonucunda 2.609,24 TL faiz alacağının olduğu, davacının ödemiş olduğu diğer alacak miktarları yönünden davalı tarafın icra takip tarihinden önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmemiş olduğu, temerrüt ile ilgili olarak protokolde açık bir düzenlemenin olmadığı, alacağın likit olduğundan söz edilemeyeceği, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; itirazının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 2.609,24 TL işlemiş faiz yönünden iptaline ve takibin devamına, sair ve fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlendiği gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı tarafça, davalı aleyhine 25.06.2012 tarihinde 74.566,24 TL asıl alacak ve 7.374,88 TL işlemiş faiz için icra takibi yapıldığı, davalı tarafça borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek icra hukuk mahkemesine usulsuz tebligatın kaldırılması için şikayette bulunulduğu, şikayetin kabulü ile tebligatın ıttıla tarihinin 10.09.2012 sayılmasına karar verildiği, mahkeme kararının temyiz edilmeksizin 28.05.2013 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine takibin durduğu, 30.05.2013 tarihinde davalı tarafından 75.467,00 TL haricen davacı hesabına ödeme yapıldığı, davacı tarafın talebi üzerine dosyanın 18.07.2013 tarihinde yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiği, 19.07.2013 tarihli icra takibinde davacı tarafça asıl alacağa istinaden yapılan davalı ödemesinin öncelikle alacağın ferilerine mahsup edilmesinin talep edildiği, bu dosyada gönderilen ödeme emrindeki borca ve işlemiş faize davalı tarafça itiraz edildiği, bunun üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, tebligatın usulsüzlüğüne dair yapılan şikayetin kabulü kararının kesinleşmesi üzerine 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesinde düzenlenen iki haftalık yasal sürede dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edilmediği, dolayısıyla ilk takibin yapılmamış sayıldığı, ikinci takibin yeni bir takip olduğu ve bu takip öncesinde davalı tarafından asıl alacak tutarının ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de; İİK"nun 50. maddesi göndermesi ile icra takipleri hakkında da uygulanması gereken, HMK"nun 20. maddesi gereğince, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Somut olayda icra mahkemesinin yetkisizliğine dair bir karar mevcut olmayıp, HMK m. 20 gereğince yapılan ilk takibin açılmamış sayılmasını gerektiren bir durum söz konusu değildir. Alacaklının icra takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesi talebi yeterli olup, bu hususta özel bir süre düzenlenmemiştir. Bu durumda, yapılan son takibin ilk takibin devamı niteliğinde olduğu değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi