19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3937 Karar No: 2015/7395 Karar Tarihi: 18.05.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/3937 Esas 2015/7395 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/3937 E. , 2015/7395 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul,kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, müvekkilinin icra dosyası borcunu ödemiş olmasına rağmen davalının kötüniyetli olarak icra takibine devam ettiği gibi taraflarına yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini belirterek, müvekkilinin icra takibinden dolayı 35.479,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının çeşitli tarihlerde yapmış olduğu kısmi ödemelerin 23/02/2013 tarihinde icra dosyasına bildirildiğini, dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacı vekilinin icra dosyasına uyap sistemi üzerinden gönderdiği dilekçe ile toplam 35.479,00 TL miktarındaki alacağın haricen tahsil edildiğini bildirdiği, yargılama aşamasında da davalı vekili tarafından bu ödeme hususunun kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra dosyasında davacının 35.479,00 TL borcu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ödemelerinin asıl borçtan mahsup edilmeden icra takibine devam edildiğini belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Menfi tespit davalarında dava tarihi itibariyle alacak-borç durumunun değerlendirilmesi gerekir. Davalı vekilinin davacının kısmi ödemelerini dava tarihinden önce 23/02/2013 tarihli dilekçesi ile icra dosyasına bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece bu husus gözetilerek davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.