17. Hukuk Dairesi 2017/5240 E. , 2018/8614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı şirket hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını diğer davalıya devrettiğinden, bu devirlere ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin taşınmazı borcun doğumundan önce satın aldığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konusu 439 ada 3 parsel (eski 1560) sayılı taşınmazın 03/08/2012 tarihinde davalı ... Hayvancılık Tic. Ltd. Şti.ye satılıp tapusunun devredildiği, akabinde 10/01/2013 tarihinde davalı ..."e satışının yapıldığı, ... takibine esas senedin 15/08/2012 tarihinde tanzim edildiği, borcun tasarruf tarihinden sonra doğduğu; yine dava konusu edilen 439 ada 5 sayılı parselin dava dışı başka bir alacaklının alacağı nedeniyle yapılan takip sonucu cebri ... yolu ile satılıp, satın alan kişi adına tescil edildiği ve bu taşınmaz yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın, 439 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden konusu kalmayan dava hakkında
karar verilmesine yer olmadığına, 439 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-... ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri ... yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenmesi için, diğer dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinde olması ve tasarrufun borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerekir.
Somut olayda, borçlu hakkında alınmış bir kesin aciz belgesi olmadığı gibi, borçlu adresinde yapılmış İİK"nun 105.maddesi anlamında aciz belgesi niteliğinde olan bir haciz tutanağı da olmadığından davanın ön koşulu yoktur.
Öte yandan, dava konusu 439 ada 3 parsel (eski 1560) 03.08.2012 tarihinde yani borcun kaynağı 15.08.2012 tarihinden önce borçlu tarafından dava dışı Ersin Vatansever"e onun tarafından da 10.01.2013 tarihinde davalı ..."e satılmıştır. Bu taşınmaz yönünden tasarruf borcun doğumundan önce gerçekleşmiş olduğu gibi üçüncü kişi Ersin Vatansever de taraf sıfatını almamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan davanın her iki taşınma yönünden de dava ön koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Dava ön koşulları kamu düzenine ilişkin olup resen araştırılması gerektiği gibi aynı zamanda temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın bozma nedenidir.
2-Kabule göre ise, İİK"nnu 283 maddesi gereğince davanın bedele dönüşmesi taşınmazın borçlunun bir başka alacaklısı tarafından yapılan ihalede satılması halinde de söz konusu olup bu halde ihale sonucunda bir bedel kalıp kalmadığı araştırılarak kalması halinde bu bedelin davacı alacaklıya verilmesi aksi halde davanın konusu kalmadığına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken böyle bir araştırma yapılamaksızın karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.