11. Ceza Dairesi 2017/8442 E. , 2021/996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Hakim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ... bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır" şeklindeki 260/1. maddesi gereğince, 12/07/2012 havale tarihli dilekçe ile katılma talebinde bulunan ve mahkemece bu talebi karara bağlanmayan suçtan zarar gören şikayetçi kurumun CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca katılan, vekilininde katılan vekili olarak davaya kabullerine karar verilerek yapılan incelemede;
Katılan vekilinin temyiz talebinin vekalet ücreti verilmesine, sanıklar müdafinin temyiz talebinin ise mahkûmiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek inceleme yapılmıştır.
1- Sanıklar hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kamu davası açıldığı, sanıkların savunmalarında şirketi kurduktan sonra sermaye bulamadıkları için şirketin faaliyette bulunmadığını, ayrıca şirket adına herhangi bir fatura bastırmadıklarını, söz konusu faturaları bastıran kişinin ... olduğunu, kendilerinin sahte fatura düzenlemediklerini beyan etmeleri karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
a) Sahte olduğu iddia edilen faturalardan kanaat edinecek miktarda fatura temin edilerek bu faturaların sanıklara gösterilmesi, yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) Kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; ... isimli kişinin çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
c) Tanık ...’ün de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya tanığa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da bu kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
bb) Suç tarihlerinde mükellefiyet adına verilen matrahlı KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin de araştırılması, muhasebeci tarafından verildiği tespit edilirse kimliği tespit edilerek tanık olarak dinlenilmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
2- Kabule göre de;
a) Sahte fatura düzenleme suçunda her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılı içerisinde farklı zamanlarda sahte fatura düzenleme eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme sahte fatura düzenleme suçunu oluşturacağı anlaşılmakla, her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme biçimde işlenmiş suçları oluşturacağı gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin sanıklar hakkında yazılı şekilde tek hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini,
b) Kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, katılan vekilinin temyizinin yalnızca vekalet ücreti verilmesine yönelik olması nedeniyle aleyhe temyiz bulunmadığından sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.