11. Hukuk Dairesi 2020/4451 E. , 2021/6520 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10.10.2019 tarih ve 2016-152/426 sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 06.01.2020 tarih ve 2019-1875/30 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Çorum 4. İcra Müdürlüğü"nün 2010/7752 E. sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacının borca itiraz etmediği için takibin kesinleştiğini, dosyanın halen derdest olduğunu, takip dosyasında davacı ile birlikte asıl borçlu dava dışı şirket ve müşterek müteselsil kefiller ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Mustafa Bekar’ın olduğunu, alacaklı vekilinin dosyada borçlu bulunan müşterek kefillerin bazılarına takip başlattığını, fakat takibi kesinleştirmediği gibi bazı borçluların itirazı hakkında da itirazın iptali yada kaldırılması talebi ile dava açmadığını, bankanın takiple ilgisi olmayan üçüncü kişiye temlik ettiğini, daha sonra dosyanın iki kez daha temlik edildiğini ancak icra dosyası incelendiğinde kendisi dışında borçlu kalmadığını yeni fark ettiğini, davalı alacaklının müşterek ve müteselsil kefillerin bir kısmı hakkında takip yapmaması, bir kısmı için de takibe devam etmemesi ve kefillerden ... hakkındaki alacağından feragat etmesi, özen görevini de ihmal etmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davacı açısından takibin iptaline, davalı takibi haksız ve kötü niyetli olarak devam ettirdiğinden %20"den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, davalı dosyası temlik aldıktan sonra haksız yere davacıdan tahsil edilen bedelin tespiti ile davacıdan alındığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın icra dosyasında yer alan diğer borçlular ile birlikte müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla yer aldığını, davacının da içerisinde bulunduğu bir kısım borçlular aleyhine yapılan icra takibinde hukuka aykırı bir işlemin bulunmadığını, icra dosyasında temlik aldığını, davacı tarafın icra dosyasında sadece kendilerine yönelik işlem yapıldığı iddiasının da gerçekle bağdaşmadığını, hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, icra dosyasında davacıdan toplam 88.398,80 TL"nin tahsil edildiği, davalının temlik aldığı icra takip dosyasındaki alacağından dolayı davacı ile birlikte kefil olan ... hakkındaki alacağından feragat etmesi nedeniyle Türk Borçlar Kanunu 587. maddesi ve ilgili hükümleri gereğince davacının davasının kabulü ile; 55.014,22 TL asıl alacak ve faizi yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Çorum 4. İcra Müdürlüğü 2010/7752 Esas sayılı (Çorum 5. İcra Müdürlüğünün 2018/3634 Esas sayılı) icra dosyasında yapılan takibin davacı açısından iptaline, Çorum 4. İcra Müdürlüğü 2010/7752 Esas sayılı (Çorum 5. İcra Müdürlüğünün 2018/3634 Esas sayılı) icra dosyasına davacı tarafından ödenen 88.284,64 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmiş, işbu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 2019/1875 esas ve 2020/30 karar sayılı ve 06/01/2020 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.341,56 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.