Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/666
Karar No: 2017/6541

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/666 Esas 2017/6541 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/666 E.  ,  2017/6541 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    yüzölçümündeki taşınmaz, çayırlık niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı adına tesbit edilmiştir.
    Davacı Hazine, davalı yararına imar-ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı iddiasıyla dava açmış, mahkemece davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2011/16785 E.-15429 K. sayılı kararıyla “Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman ve mera sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de aynı gün temyiz incelemesi yapılan mahkemenin 2008/1267 (Dairenin 2011/16830) esas sayılı dosyasında alınan orman bilirkişi kurul raporu ile Mahkemenin 200/1142, 1288, 1320, 1328 (Dairenin 15285 ve 16397) esas sayılı dosyasında alının orman bilirkişi kurul raporu ve mahkemenin 2008/1140 (Dairenin 2011/167859 esas sayılı dosyada alınan orman bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemenin 2008/1267 Esas sayılı dosyasındaki kurul raporunda çekişmeli taşınmazlar daha doğuda işaretlenmiş iken mahkemenin 2008/ 1142, 1288, 1320, 1328 ve 2008/1140 sayılı dosyasında sunulan bilirkişi raporlarında taşınmazlar daha batıda işaretlenmiştir. Bu durumda yapılan uygulamanın doğru olmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş

    orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddi ile parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından esasa yönelik olarak ve davalı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu belirlenerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davanın reddine karar verilmesine rağmen duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de açıklanan bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün “Her ne kadar davalı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olsa da davalı vekilinin karar celsesinde davalı vekili olarak duruşmaya katılmış olması nedeniyle davalı vekiline emek ve mesaisine karşılık "ücret takdir edilmesine yer olmadığına” şeklindeki 5 numaralı bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “ Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden sarf ettiği emek ve mesaisine karşılık olmak üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3. maddesi uyarınca takdir edilen 500,00.-TL vekalet ücretinin davacı Hazineden alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3.maddesi göndermesiyle HUMK"nın 438/7.maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/09/2017 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi