Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4715 Esas 2018/4925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4715
Karar No: 2018/4925
Karar Tarihi: 06.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4715 Esas 2018/4925 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle verilen mahkumiyet kararının temyiz istemlerinin reddine karar verdi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığını, delillerin hukuka uygun elde edildiğini ve ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiğini, vicdani kanının kesin ve tutarlı olduğunu belirten mahkeme, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediğini ifade etti. Mahkeme kararında, TCK'nın 314/2, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddelerinin uygulandığı belirtildi. TCK 314/2 maddesi, silahlı terör örgütüne üye olmayı suç sayarken, diğer maddeler ise bu suça ilişkin cezaları öngörüyor. 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi ise, terör örgütlerine finansman sağlamanın suç olduğunu belirtiyor.
16. Ceza Dairesi         2018/4715 E.  ,  2018/4925 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı
    Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.