16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4712 Karar No: 2018/4924 Karar Tarihi: 06.12.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4712 Esas 2018/4924 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi, 2018/4712 E. ve 2018/4924 K. sayılı kararında, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Kararda, tanıkların tutarlı beyanları ve toplanan delillerin suçun sübuta erdiği hususunda yeterli olduğu belirtilerek, Bylock kullanımının tespiti için Bylock tespit ve değerlendirme raporunun beklenmesinin sonuca etkili olmayacağı vurgulandı. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve eksiksiz olarak tartışıldığı belirtilen kararda, savunmaların temyiz denetimi için sergilendiği ve vicdani kanının kesin ve tutarlı olduğu anlatıldı. Kararda uygulanan kanun maddeleri şöyle açıklanmıştır: Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/4712 E. , 2018/4924 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63 ile 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tanıkların aşamalarda değişmeyen ve ayrıntı içeren istikrarlı beyanları ve toplanan diğer deliller suçun sübuta erdiği hususunda vicdani kanaatin oluşması için yeterli olup, şüpheye yer bırakmamış olması karşısında; sanığın Bylock kullanıp kullanmadığının tespiti için Bylock tespit ve değerlendirme raporunun beklenmemesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.