Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16226 Esas 2018/8605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16226
Karar No: 2018/8605
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16226 Esas 2018/8605 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/16226 E.  ,  2018/8605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; 09.03.2012 tarihinde davalı ..."e kayıtlı, diğer davalı ... sevk ve idaresindeki ... plakalı aracın davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığını beyanla yasal hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline; birleşen dosyada da, ... plakalı aracın trafik sigortacısı olan davalıdan yasal hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davacının kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Gruopama vekili cevap dilekçesinde; sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, temerrüde düşürülmediklerini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibari ile maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- 1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, asıl ve birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.