2. Ceza Dairesi 2014/806 E. , 2015/1439 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 2 - 2012/227078
MAHKEMESİ : İstanbul 4. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2012
NUMARASI : 2009/620 (E) ve 2012/365 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
5237 sayılı TCK"nın 36/1. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmünün failin icra hareketlerini bitirme olanağı varken iradesi ile pişmanlık duyarak kendiliğinden eylemine son vermesi veya icra hareketlerini sürdürme ya da sonucu gerçekleştirme olanağı bulunduğu halde gönüllü olarak neticenin meydana gelmesini önlemesi halinde uygulanabilen bir yasa normu olduğu, somut olayda ise suça sürüklenen çocuğun hırsızlık amacıyla müştekiye ait işyerinin camını kırdığı esnada çıkan ses nedeniyle korkup kaçması nedeniyle TCK"nın 36. maddesinin uygulanmaması ile bu biçimde gerçekleşen eyleminde hırsızlığa teşebbüsün yanı sıra işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun da oluşacağı şeklindeki mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncelerine katılınmamış, dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Suça sürüklenen çocuğun, olay günü beraberinde dosyası ayrılan S.Ş ile birlikte hırsızlık amacıyla müştekiye ait işyerinin camını kırmaları, kırılan camın çıkardığı sesten korkarak kaçmaları biçiminde gerçekleşen olayda, suça sürüklenen çocuğun müştekinin işyerine girdiğine dair müştekinin iddiası, olay yeri incelemesi ya da başkaca bir delil bulunmadığı, bu suretle üzerine atılı işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde tamamlanmış suçtan ceza verilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, hırsızlığa teşebbüs ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarının zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “zararın giderilmediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile suça sürüklenen çocuk hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143. ve 35. maddeleri uyarınca belirlenen 1 yıl 2 ay hapis cezasında aynı Kanun"un 31/3. maddesine göre 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle, 9 ay 10 gün yerine, 9 ay 20 gün, 62. madde uyarınca 1/6
oranında indirim yapılması sonucu 7 ay 23 gün yerine, 8 ay 1 gün hapis cezasına, hapis cezasının da adli para cezasına çevrilmesi sonucu 4.660,00 TL yerine 4.820,00 TL adli para cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.