Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/386
Karar No: 2022/883
Karar Tarihi: 21.12.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/386 Esas 2022/883 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1010 Esas
KARAR NO: 2022/791
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/12/2019
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin---- tarihinde---tarafından kullanılan ----araçta yolcu olarak bulunurken davalı alkollü ---- plakalı aracın şoförü ----- asli kusurlu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu kaza geçirdiğini ve alnından burnuna kadar ---- kadar bir yarık, boynunda ve burmunda kalıcı hasar oluştuğunu, ayrıca yüzünde kalıcı iz bulunduğunu, kulağında duyma kaybı oluştuğunu ve halen devam ettiğini, müvekkilinin yaralanmasına neden olan ------ tarihinde gerçekleşen kazada tutulan Trafik Kaza Tespit Tutanağına göre 2918 Sayılı K.T.K. 'nun 84. maddesi sürücülere ait kusurlardan 52/ta maddesi ve 48/5 maddelerine davalı------- uymaması nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru olmayan bu kazada önemli bir yara aldığını, müvekkilinin bu süreçte çalışamadığı için iş ve kazanç kaybına uğradığını, müvekkilinin hastanede tedavisine devam edildiğini ve halen tedavi giderleri için de bir yardım görmediğini, tıbbi tedavi süresi sona erse dahi müvekkilinin iyileşme sürecinin tam olarak ne kadar süreceğinin henüz belli olmadığını, müvekkilinin bu kazadan dolayı büyük kayıplar yaşadığını ve yaşamaya devam edeceğini, malum olan bu kayıplardan dolayı müvekkilinin maddi tazminat talep hakki arabuluculuk kapsamında görüşüldüğünü ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davalarının kabulü ile HMK 107 kapsamında şimdilik davalılar ----- aleyhine tedavi süresince iş göremezlik sebebiyle ---, sürekli iş göremezlik sebebiyle ise ---toplamda ----- olmak üzere ----tarihli trafik kazası tarihinden itibaren maddi tazminata, dava masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı ----vekili cevap dilekçesinde; --- sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ------sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya ilişkin tedavi evrakları incelendiğinde davacının anılan kaza ile alakalı olarak zararlarının ------tarafından giderilmiş olduğundan ve başkaca zararı bulunmadığından bahisle davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin hiçbir geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, 6111 sayılı Kanun gereği, yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonraki tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan sağlık hizmet bedellerinin ---- tarafından karşılandığını, bu nedenle davacının sağlık hizmet bedelleri için müvekkili şirkete rücu etme hakkı bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının, var ise kusur oranının --- belirlenmesini talep ettiklerini,----sigortalandığını, işbu davada, ---- tarihinde yürürlüğe giren ve ekte sundukları ---- konusunda belirleyici olacağını, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun--- yerine getirilmesi gerektiğini, ----- gelir sağlanıp sağlanmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, soruşturma ve kovuşturma dosyasının celp edilerek uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespitinin gerektiğini, davacı tarafın, kaza tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiğini, faiz talep edebilme hakkının temerrüt hükümleri gereğince, temerrüde düşürülme olgusunun gerçekleşmesine bağlı olduğunu, olay tarihi itibariyle müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle talep edilen faize itiraz ettiklerini savunarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, mahkeme aksi kanaate ise kusur raporu alınmak üzere dosyanın-----gönderilmesini ve itirazlarının kabulü ile davanın Reddini, Yargılama giderleri ve vekalet ücreti'nin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
6100 Sayılı HMK'nin 126-131 maddeleri kapsamında davalı ----tarafından cevap dilekçesi verilmemiştir. Adı geçen davalı duruşmalara katılmamış ve kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER :
Dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, ----- Poliçesi,-- Tutanağı,---- Örnekleri, -----Kayıtları,----- Dosyası, ----Araştırmaları, ---- Kayıtları, ---- Beyanları,----- Raporu, Bilirkişi Hesap Raporu, Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Trafik Kazasına bağlı olarak 6098 Sayılı TBK'nin 54. maddesi gereğince bedensel zararlar nedeniyle açılan Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK'nin 4/2 maddesindeki yollamasıyla dava değerine göre 6100 Sayılı HMK'nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve uyuşmazlık belirlenmiştir. Akabinde esasları, süreci ve hukuki sonuçları açıklanarak taraflar sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın karşın duruşmaya katılan davacı ve davalı-------vekilinin beyanlarına göre tarafların sulh yoluna gitmek istemediklerinin anlaşılması üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş, deliller toplanıp incelenmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin ve davalı ------- vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Öncelikle dosyaya mübrez Hukuk Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı da hemen ifade edilmelidir.
Somut olaya geçmeden önce dava konusu olayın hukuki temeli ve uyuşmazlığın çözümüne etki edecek yasal düzenlemelere kısaca değinmekte yarar vardır.
Bilindiği üzere haksız fiil öğretide; hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 6100 Sayılı HMK'nın 190. maddelerinie göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır. 6098 Sayılı TBK'nin 50.maddesine göre de zarar gören ,zararını ve zarar verenini kusurunu ispat yükü altındadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasa'nın 85/1. maddesinde, “ bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı” aynı Yasa'nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir. Yine aynı yasanın 88/1 maddesi gereği de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
6098 sayılı TBK'nin 61 ve 62. maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluk esaslarına göre ise; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri 6098 sayılı TBK'nin 162 ve 163. maddelerine göre, borcun tamamından sorumludur. 6098 sayılı TBK'nin 167 maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur. 6098 sayılı TBK'nin 168 maddesi uyarınca ise diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri ,tediye ettiği miktar kadar alacaklının haklarına halef olmaktadır.
Kaza tarihinde yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere-------- işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunması halinde sözkonusu olup poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan--------- sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Zira sigorta şirketinin sorumluluğu 2918 Sayılı KTK'nin 86/1. maddesi gereğince işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlıdır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
2918 Sayılı KTK'nin 90. maddesinin yaptığı atıf gereğince uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. '' Buna göre bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir. Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık ya da maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince dosyada bulunan belge ve kayıtlara ---- tarihinde davalı--- sevk ve idaresindeki ----plakalı---- ile dava dışı ---- sevk ve idaresindeki----- çarpışması sonucunda çift taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı meydana gelen işbu kaza sırasında -----araçta yolcu olarak bulunmaktadır. Kazaya karışan ve sücücüsünün kusurlu olduğu iddia edilen --- plakalı araç kaza tarihinde davalı ---- kayıtlı olup sürücü de kendisidir. Yine dosyada mukim poliçeye göre kaza tarihi olan ---- plakalı ------başlangıç ve bitiş tarihli olarak davalı -------- sigortalıdır. Dolayısıyla davalıların sorumluluğu yukarıda açıklanan yasal hükümler çerçevesinde araştırılıp somutlaştırılmalıdır. Bu durumda kusur, kişideki maddi hasar ve zarar ile hesap üzerinde durulması gerekmiştir. Mahkememizce vekille temsil edilen tarafların gösterdikleri deliller toplanmış ve getirtilmesi gereken bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılmıştır. Öncelikle olayın gerçekleşme biçimi ve dosya kapsamına göre davacı araçta yolcu olarak bulunduğundan ve davacı yolcuya atfedilecek bir kusur bulunmadığından ve aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutunağı yerinde görüldüğünden kazada kusurun % 100 oranında davalı sürücüde olduğu kabul edilerek davalıların zarardan müştereken sorumlu oldukları tespit ve kabul edilmiştir. Bu tespitten hareketle davacının malluliyet durumunun tespiti için dosya İstanbul --- gönderilmiş ve rapor alınmıştır. ---tarafından kaza tarihinde yürürlükte olan ------- göre düzenlenen----- tarihli raporda özetle; davacının vücut engellilik oranını % 0 olduğu ve iyileşme ( iş göremezlik) süresinin ise kazadan itibaren 10 güne kadar uzayabileceği mütala edilmiştir. Mahkememizce anılan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş vaki beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Mahkememizce alınan ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu değerlendirilen işbu rapor esas alınarak tazminata ilişkin rapor düzenlenmesi için dosya nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi ----tarafından hazırlanan ----tarihli raporda özetle ;davacının geçici iş göremezlik alacağının ----- olduğu yönünde hesap ve görüş bildirilmiştir. Mahkememizce alınan işbu rapor da taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve beyanları değerlendirilmiştir. Mahkememizce maddi tazminat talebi yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmede , kusur durumunun tartışmasız davalılar aleyhinde olduğu ve bundan mütevellit davalıların zarardan müteselsil sorumlu oldukları, davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru ve arabuluculuk sürecini tamamladığı, davacının kaza tarihinde yürürlükte olan ----- göre maluliyetinin ve bu maluliyete göre maddi tazminat alacağının tespit edildiği anlaşılmakla, denetlenen ve benimsenen sıralı raporlar , taleple bağlılık ilkesi, her bir davalı yönünden temerrüt tarihi ve faiz hususları da gözetilerek usulüne uygun olarak kısmen ispat edilen davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile;---- geçici iş göremezlik tazminatının davalı gerçek kişi -----yönünden kaza tarihi olan ---- tarihinden; davalı --- yönünden ise temerrüt tarihi olan ---- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; davalı --- sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin---- geçici ve kalıcı maluliyet tazminatına yönelik talebin/ davanın reddine, arar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 6100 Sayılı HMK'nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk ise aynı yasanın 326/2 maddesi gereğince tarafların haklılık durumu ve oranı (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiş; davalılar yönünden aynı yasanın 326/3 maddesi gereğince müteselsil sorumluluk esası benimsenmiştir. Bu kapsamda ve anılan ilkeler nazarında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi ---- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nin 26, 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-)Davanın kısmen KABULÜ İle, -----geçici iş göremezlik tazminatının davalı gerçek kişi ---- tarihinden; davalı ---yönünden ise temerrüt tarihi olan---- tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; davalı ------ sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin ---- geçici ve kalıcı maluliyet tazminatına yönelik talebin/ davanın REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından; peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubuyla bakiye 36,30 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ----- bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%35,46) üzerinden hesaplanan 468,07 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ---------- bütçesinden ödenen ret edilen miktar (%64,54) üzerinden hesaplanan 851,92 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 95,20 TL harçtan oluşan yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 237,40 TL posta ücreti ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 837,40 TL yargılama giderinden davanın kabul (%35,46) ve red (%64,54) oranına göre 330,69 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu'nun 164/5 maddesine göre davacı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesap ve takdir olunun 531,93 TL nispi vekalet ücretinın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davalı -------kendisini vekille temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu'nun 164/5 maddesine göre bu davalı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesap ve takdir olunun 968,07 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, davacı vekilinin ve davalı ----- vekilinin yüzlerine karşı, davalı -----yokluğunda ;6100 sayılı HMK'nin 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kabul ve reddedilen miktarlar yönünden ayrı ayrı (Kabul-531,93 TL<8.000,00)- (Ret -968,07 T <8.000,00) İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
24/11/2022

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi