12. Ceza Dairesi 2020/1521 E. , 2021/2820 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 290.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas - 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren iskat veya vazife görmekten menetmeye teşebbüs suçundan tutuklandığı, tutuklama müzekkeresinin 25/02/2011 - 19/06/2014 tarihleri arasında 3 yıl 3 ay 22 gün infaz gördüğü, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08/06/2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 40.067 TL maddi, 720.000 TL manevi tazminatın 25/02/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 4.500 TL maddi tazminatın 25/02/2011 tarihinden itibaren, 500.000 TL manevi tazminatın ise tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede hükmolunan manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 4.500 TL maddi tazminatın 25/02/2011 tarihinden itibaren, 350.000 TL manevi tazminatın ise tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği, Dairemizce yapılan incelemede bozma ilamı sonrası gidilen görüş değişikliğine göre ceza dosyasına ilişkin vekalet ücretinin koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği ve hükmolunan manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılarak maddi tazminat talebinin reddine, 290.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminatın hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davacı hakkında yapılan işlemlerde usul kurallarına aykırılık ve keyfilik bulunmadığına, hükmolunan tazminat miktarının fazla olduğuna, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve yargılama giderlerinin tamamının davalıya yüklenmesinin usule ve yasaya aykırı olduğuna ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tutuklama müzekkeresinin infazına başlandığı 25/02/2011 tarihinden itibaren faize hükmolunması gerekirken, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (2) numaralı bendindeki ""haksız tutuklama"" ibaresinin çıkarılması ve yerine ""tutuklama müzekkeresinin infazına başlandığı 25/02/2011"" ibaresinin yazılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.