Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21738
Karar No: 2017/4200
Karar Tarihi: 12.09.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/21738 Esas 2017/4200 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/21738 E.  ,  2017/4200 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.09.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... ... vd. vekili Avukat ..., davalılar ... ... vd. vekili Avukat ..., davacılar ... ... vd. Vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ... ...(...)"nun mirastan mal kaçırmak amacıyla dava konusu 28 parça taşınmazını muvazaalı biçimde davalılara temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişler; dava devam ederken bir kısım payları ..."den satın alan üçüncü kişileri davaya dahil etmişlerdir.
    Davalılar ve dahili davalılar, iddiaların yersiz olduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava konusu 211 ada 1 nolu parselin kadastro tespitinin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği; dava konusu ... Köyü"ndeki 11 ve 34 nolu parsellerin mirasbırakanla ilgisi bulunmadığı; dava konusu 32, 33, 35, 36, 37 ve 38 nolu parsellerin ise davadan önce üçüncü kişilere devredilmiş olduğu gerekçesiyle anılan taşınmazlar hakkındaki davanın reddine; kalan 19 parça taşınmaz yönünden ise muvazaa iddiasının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden; mirasbırakan ... (...) ..."nun:
    1-) 07.03.1980 tarih 138 yev. s. resmi akitte; 7, 8, 10, 12, 15, 21, 24, 25, 26, 27, 30, 32, 33, 35, 36, 37, 38 ve 39 nolu parsellerdeki paylarını oğulları ..., ..., ... ... ve ..."e satış yoluyla,
    2-) 29.11.1996 tarih 1182 yev. s. resmi akitte; 1, 2, 5, 6 ve 17 nolu parsellerdeki paylarını oğulları ..., ..., ... ... ve ..."e satış yoluyla,
    3-) 05.05.2000 tarih 399 yev. s. resmi akitte; 67 ve 69 nolu parsellerdeki paylarını oğlu ... ..."a satış yoluyla temlik ettiği; murisin oğullarından ..."in, dava açıldıktan sonra 5, 6, 7, 8, 10, 12, 15, 17, 24 ve 27 nolu parsellerdeki paylarını üçüncü kişiler olan ... ..., .... ... ... ve .... .... ... devretmesi üzerine, adı geçen kişilerin davaya dahil edildikleri görülmektedir.
    Bunun yanında, dava konusu 211 ada 1 parselin kadastro tespitinin doğrudan davalılar üzerine yapıldığı; dava konusu ... Köyü"ndeki 11 ve 34 nolu parselleriin ise murisle bir ilgileri bulunmadığı saptanmıştır.
    Gerçekten de, dava konusu taşınmazlardan 32, 33, 35, 36, 37 ve 38 nolu parsellerin dava açılmadan önce dava dışı üçüncü kişilere satıldığı tespit edildiğine; dava konusu edilen 11 ve 34 nolu parseller hakkındaki davanın mirasbırakanla bir ilgileri olmadığından bahisle reddedildiğine ve davacılar tarafından da 11 ve 34 nolu parseller yönünden temyize gelinmediğine göre, söz konusu parseller hakkındaki davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Diğer taraftan; 1, 2, 5, 6, 7, 8, 10, 12, 15, 17, 21, 24, 25, 26, 27, 30, 39, 67 ve 69 nolu parsellerin mirasbırakan tarafından mirastan mal kaçırmak amacıyla oğulları ..., ..., ... ... ve ..."e satış yoluyla temlik edildiği; dahili davalıların da bu durumu bildikleri dosya içeriği ve toplanan delillerden anlaşıldığından, anılan parseller bakımından davanın kabul edilmesi de doğrudur.
    Davalıların ve dahili davalıların tüm, davacıların ise öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Davacıların 211 ada 1 nolu parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkeme, anılan parsel hakkındaki davayı, kadastro tespitinin doğrudan davalılar üzerine yapıldığı ve tespitten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle reddetmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakanın terekesi ölüm ile intikal edeceğinden ve terekenin açılmasıyla mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olacaklarından, bu tür isteklerde dava hakkı murisin ölümüyle ortaya çıkar. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi hükmünde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmasında da murisin ölüm tarihi büyük önem taşır. Değinilen yasal düzenlemede, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve dava açılamayacağı hükme bağlanmıştır. Başka bir ifadeyle, dayanılan hakkın kadastro tespit tutanağının tanzim tarihinden önce doğması halinde anılan sürenin uygulama imkanına kavuşacağı açıktır. Ancak, tutanağın tanziminden sonra doğan haklara ilişkin açılan davalarda hak düşürücü sürenin uygulama yeri yoktur.
    Somut olayda, 211 ada 1 nolu parselin kadastro tespitinin 25.11.1991 tarihinde yapıldığı, mirasbırakan ... ... ise kadastro tespit tarihinden sonra sonra 06.04.2007 tarihinde öldüğü sabittir.
    O halde, 211 ada 1 nolu parsel yönünden 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı açıktır.
    Hal böyle olunca; 211 ada 1 nolu parselin kadastro tespit tutanağında dayanağını oluşturan tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmesi, muris tarafından kadastro tespitinden önce davalılara tapu kaydı üzerinden yapılmış bir temlik bulunup bulunmadığının saptanması, böyle bir temlikin olması durumunda muris muvazaası bakımından işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile anılan parsel hakkındaki davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi isabetsizdir.
    Kabule göre de, dava konusu taşınmazlardan 32, 33, 35, 36, 37 ve 38 nolu parsellerin dava açılmadan önce dava dışı üçüncü kişilere satılması nedeniyle bu parseller hakkındaki davanın husumetten ötürü reddedilmiş olduğunun kabulü ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 7. maddesi gözetilerek vekalet ücreti tayini gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince temyiz eden taraflardan davacılar vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz edenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi