Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6618
Karar No: 2011/27104

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6618 Esas 2011/27104 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1282-2010/1530 numaralı kararına göre, bir belediyenin haczedilmezlik şikayeti kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekmektedir. Ancak, Belediye Kanunu'nun 15. maddesinde yer alan vergi, resim, harç gelirlerinin haczedilemez şekilde düzenlemesi, dar yorumlanmalıdır. Mahkeme, para likit olduğundan ve harcanacağı amaç önceden bilinmediği için, \"fiilen kamu hizmetinde kullanılma\" ilkesinin para yönünden uygulanamayacağına hükmetmiştir. Bu nedenle, içme suyu gelirlerinin haczi mümkündür. Kararda, Belediye Kanunu'nun yanı sıra 5393 Sayılı Kanun ve 5779 Sayılı Kanun'a da atıfta bulunulmuştur.
12. Hukuk Dairesi         2011/6618 E.  ,  2011/27104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 16/12/2010
    NUMARASI : 2010/1282-2010/1530

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    5393 Sayılı Belediye Kanunu"nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur.
    Ayrıca, 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine Ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7.maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir.
    İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir.
    Bütün bu açıklamalar ışığında, 5393 Sayılı Belediye Kanunu"nun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği sonucuna varılmalıdır. Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulları kabul edilmiştir.
    Somut olayda haciz konulan borçlu belediyenin 5009 nolu banka hesabındaki paraların içme suyu gelirleri olduğu mahkemenin kabulündedir. Belediyelerin içme suyu gelirleri ise vergi, resim, harç niteliğinde olmayıp, haczi mümkündür.
    Para likit olduğundan, ne amaçla harcanacağının önceden bilinmesi mümkün değildir. Kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla harcanacağı kararlaştırılan paraların, idari bir kararla başka bir amaç için kullanılması her zaman mümkündür. İdari işlem ya da kararla hesabın kamu hizmetinin yürütülmesini sağlayacak bir amaç için tahsis edilmesi, hesaptaki paraların fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı sonucunu doğurmaz.
    Bu nedenlerle, paranın niteliği gereği fiilen kamu hizmetinde kullanıldığından bahsedilemez. Çünkü para harcandığı anda biteceğinden ve harcama zamanına kadar anlık
     kararla tahsis edildiği amacın dışına çıkılabileceğinden, paranın haczedilememesi için vergi, resim, harç niteliğinde olması zorunludur. Bu durumda "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" ilkesinin “para” yönünden uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Aksinin kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır.
    Öte yandan, aynı hesaptan daha önce kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla harcama yapılmış olması, daha sonra da aynı amaçla harcama yapılacağını garanti etmeyeceğinden kamu hizmetinde kullanılacağı varsayımına dayalı olarak sonuca gidilemez.
    O halde mahkemece şikayetin yukarıda açıklanan nedenlerle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi