Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/16491 Esas 2017/8437 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16491
Karar No: 2017/8437
Karar Tarihi: 30.05.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/16491 Esas 2017/8437 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/16491 E.  ,  2017/8437 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Alacaklı tarafından kira alacağına ilişkin olarak başlatılan takipte, örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti yanında borca itirazını da bildirerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebliğin usulsüzlüğü şikayetinin incelenmediği, borca itiraz yönünden ise yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın görev nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir.
    İİK"nun 269/2. maddesi uyarınca; borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yedi gün içerisinde tüm itirazlarını 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Tebligat usulsüzlüğü iddiası ise, İİK"nun 16. maddesi kapsamında şikayet olmakla, anılan şikayetin, aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan HMK"nun 297/2. maddesi uyarınca; mahkemece, taleplerin herbiri hakkında hüküm kurulması zorunludur.
    Somut olayda; örnek 13 nolu ödeme emrinin borçluya 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan 21.08.2015 günü haberdar olduğunu beyan ederek tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken, bu konuda bir değerlendirme yapılmaması doğru değildir. Diğer taraftan borçlu dilekçesinde gecikmiş itirazının kabulü ile takibin iptalini talep etmiş olup, aynı dilekçede tebligatın usulsüzlüğünü de iddia etmiş olmasına göre, mahkemece, İİK"nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının mevcut olup olmadığı değerlendirilerek ve İİK"nun 269/2. maddesi de gözetilerek bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.