4. Ceza Dairesi Esas No: 2017/18866 Karar No: 2020/19521 Karar Tarihi: 14.12.2020
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2017/18866 Esas 2020/19521 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, Temyiz Dairesi tarafından incelenmiştir. Bu hükümde, Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrasının, gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmesi ve Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligatın bilinen en son adres esas alınarak çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Eğer bu tebligat bila tebliğ iade edilirse, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereği adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak bu durum göz önünde bulundurulmadan katılanın en son bildirdiği adresten ziyade MERNİS adresine tebligat yapıldığı için tebligatın usulsüz olduğuna karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/1 ve 21/2 maddeleridir.
4. Ceza Dairesi 2017/18866 E. , 2020/19521 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, katılan ..."in en son bildirdiği adres ile MERNİS adresinin farklı olduğu, katılanın yokluğunda verilen gerekçeli kararın en son bildirilen adrese tebliğe çıkarılması gerekirken doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre MERNİS şerhli tebliğe çıkarıldığı, muhtarın imzasına tebliğ işleminin yapıldığı ve bu nedenle de tebligatın usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, sanık ... ve müdafiinin temyiz davası istekleri hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, katılan ..."e usule uygun tebliğ işlemi gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak, verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenmek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.