Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/5025 Esas 2015/5216 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5025
Karar No: 2015/5216
Karar Tarihi: 03.07.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/5025 Esas 2015/5216 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/5025 E.  ,  2015/5216 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, ...Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ibraz ettiği dilekçesinde, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi uyarınca müvekkil şirketin davalıya posta gönderilerinin işlenmesi, dağıtımı ve taşınmasına ilişkin hizmet verdiğini, sözleşmenin ifası sırasında 5510 sayılı Kanun"un 81/1-ı maddesi gereğince sigorta prim ödemelerinde Hazine tarafından yapılan %5"lik indirim tutarının, davalı tarafça haksız olarak müvekkilinin hak edişlerinden kesildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere kesinti tutarı olan 37.160,43 TL"nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, 4734 sayılı Kanun ile birlikte bu Kanun"a ilişkin tebliği uyarınca yapılan kesinti işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 5510 sayılı Kanun"un 81/1-ı. maddesi ile sağlanan % 5"lik indirimin, işverene sağlanan Hazine yardımı olduğu, bu nedenle davalı tarafça hak edişlerden indirim yapılmadan kesinti yapılmasının getirilen düzenlemeye aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, hizmet alım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemidir.
    6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
    Somut olayda dava, 6102 sayılı TTK"nın yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 14.11.2012 tarihinde açılmış olup, 6102 sayılı TTK"nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava niteliğindedir. Mezkur Yasa"nın 5/1. maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.Bu durumda, mahkemece, ticaret mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa girilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.