![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/14963
Karar No: 2018/12385
Karar Tarihi: 05.12.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/14963 Esas 2018/12385 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; yazılı kira sözleşmesi olmaksızın 15.05.1996 tarihinden beri dava konusu taşınmazda kiracı olduğunu, kira paralarını davalıların yeğeni ..."nun İş Bankası ... şubesinde bulunan banka hesabına ödediğini, 05.04.2008 tarihinden sonra da kira bedellerini davalılardan ..."in Garanti Bankası ... şubesinde bulunan banka hesabına ödemeye başladığını, ancak 2009 yılı içerisinde ekonomik nedenlerle kira bedellerini ödemekte sıkıntı yaşadığını ve bir kısım kiraları yatıramadığını, davalının hakkında icra takibi başlatarak 13 aylık kira parasının ödenmediğini belirterek tahsilini talep ettiğini, takibe konu edilen aylardan 2010 Şubat, Haziran, Eylül, Kasım aylarına ait kira bedelleri ile 2010 Aralık ayı kira bakiyesinin gözden kaçması sonucu ödenmediğini öğrenince takipten sonra hemen ödediğini belirterek icra takiplerine konu edilen 13 aylık kira bedeli ödendiğinden bahisle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar; davacının aylık 400 TL kira bedeli ile kiracı olduğunu, uzun süre kira ödemesinde bulunmadığını, uyarılar sonrası toplu ödemlerde bulunduğunu ve banka hesabına ödediğini, bu nedenle 3. kişilere yapılan ödemeler kabul edilmediğinden eksik yapılan ödemeler nedeniyle ... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/11079 E. sayılı ve ... 5. İcra Müdürlüğünün 2012/9887 E. sayılı dosyaları ile icra takibinde bulunduğunu, davacının takipten önce 3. kişilere yaptığı ödemeler kendisini bağlamayacağı gibi, bir kısım ödemelerin de icra takibinden sonra yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar Yargıtay 6.H.D.nin 12/11/2014 tarih ve 2014/2037-12342 E/K sayılı ilamı ile davalıların sair temyiz itirazları reddedilerek, davacıya davaya konu aylar kira bedelleri yönünden hangi sebeple dava açıldığı hususu açıklattırılarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ayrıca takibe konu edilen 2008 yılı Mart, Nisan ve Mayıs ayı kira bedelleri yönünden üçüncü kişiye yapılan ödemelerin yasal ödeme kabul edilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile; ... 5. İcra Müdürlüğünün 2012/9887 sayılı dosyası açısından takibin sadece takip giderleri ve vekalet ücreti açısından devamına, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/11079 sayılı dosyası açısından 2008 yılı Mart ve Nisan ayları kira bedelleri toplamı 660,00TL yönünden takibin devamına, 2008 yılı Haziran ayı kira bedeli ile 2009 yılı Nisan ve Aralık ayları kira bedelleri toplamı 1130,00 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2010 yılı Şubat, Haziran, Eylül, Kasım ve Aralık ayları kira bedelleri bakiyesi ile 2012 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları kira bedellerinin ödendiği anlaşılmakla bu bedeller açısında takibin icra takip giderleri ve vekalet ücreti açısından devamına, 360.00 TL bozma öncesi ve 850.00 TL bozma sonrası bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.210.00 TL davacı giderinden kabul ve red oranına göre 223.96 TL"nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş, sözkonusu karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Somut olayda, dava ilk olarak 18.10.2012 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemece 05.06.2013 tarih ve 2012/363 E.-2013/127 K. sayılı ilam ile görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği ... 17. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, temyize konu karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 331/2. maddesi "Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise, talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderleri ödemeye mahkum eder" hükmünü içermektedir. Mahkemece, yukarıda anılan görevsizlik kararı gereğince HMK"nun 331/2. maddesi gözetilerek, kendisini bir vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, adı geçen davalılar lehine vekalet ücreti takdirine ilişkin hüküm tesis edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
3- Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1995 gün ve 21/9 sayılı kararında ve 6100 sayılı HMK 326.maddesi uyarınca "Yargılama giderleri, kural olarak davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir." Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin ödediği, hem de (karar ve ilam harcı ve Devlet Hazinesi tarafından peşin olarak ödenen giderleri gibi) devlete ödenmesi gereken harçlar ve giderlerdir. Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323/1-ğ) O halde Mahkemece; davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin de Mahkemenin kabul ettiği kabul ve ret oranına göre hükmedilmesi gerekirken, sehven yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Ne var ki, ikinci ve üçüncü bentte belirtilen hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3.maddesinin yollamasıyla HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün 6. fıkrasının çıkartılarak yerine ‘Davacı tarafından yapılan toplam 962,20TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 226,30 TL"nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından yapılan toplam 1.105,15 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 845,21 TL"nin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, gider avansından kullanılmayan kısmın da taraflara iadesine"" ifadesinin eklenmesine, yine hüküm fıkrasının 2.3.ve 7.bentlerinin çıkartılarak yerine 7.bent olarak ‘Kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 77,19TL nispi karar ve ilam harcından davacının ödediği 232,10 TL’nin mahsubu ile bakiye 154,91TL’nin davacıya iadesine’ ifadesinin yazılması na ve son olarak hüküm fıkrasına 9. bir bent olarak "" görevsizlik kararının verildiği ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinde davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden görevsizlik kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 660,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine’’ ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.