Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/16502 Esas 2017/10129 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/16502
Karar No: 2017/10129
Karar Tarihi: 05.07.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/16502 Esas 2017/10129 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, sanığın oğlunu kasten yaralaması sebebiyle mahkumiyeti kararlaştırılmıştır. Ancak mahkemenin gerekçesinde mağdurun açık kimlik bilgilerine yer verilmediği, delillerin somut olarak açıklanmadığı, sanığın kasten yeni bir suç işlemesi sebebiyle verilen hükümde gerekçesiz karar verildiği, sanığın üzerine atılı suçun birden fazla nitelikli halin ihlali ile işlendiği hâlde alt sınırda ceza belirlenmediği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmadığı ve hak yoksunlukları sebebiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu sebeple, kararın bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
- 5271 sayılı CMK'nin 232/2-b maddesi: Mağdurun açık kimlik bilgilerinin gerekçeli kararda yer alması gerektiği.
- Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34. ve 230. maddeleri: Mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer delillerin somut olarak açıklanması gerektiği.
- TCK'nin 86/3-a-b, 86/2. ve 29. maddeleri: Sanığın üzerine atılı suçun birden fazla nitelikli halin ihlali ile işlenmesi durumunda belirlenecek cezanın alt
3. Ceza Dairesi         2016/16502 E.  ,  2017/10129 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesi gereğince, mağdurun açık kimlik bilgilerine gerekçeli karar başlığında yer verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulu"nun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde gerekçesiz karar verilerek 5271 sayılı CMK"nin 231/11. ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
    3) Sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunu, olay tarihinde 6 yaşında olup, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan oğlu ..."ye karşı işlediğinin anlaşılması karşısında, TCK"nin 86/3-a-b maddeleri gereğince, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 86/3-b maddesinin uygulanması ihtimaline binaen, 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı da tanınarak, TCK"nin 86/2. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın olay tarihinde 6 yaşında olan oğlunun boğazını sıkmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı olayda, sanığın aşamalarda alınan savunmalarında üzerine atılı suçu inkar ettiği ve herhangi bir haksız tahrik iddiasında bulunmadığı, mağdur ve annesinin de aşamalarda alınan beyanlarında, sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek dosyaya yansıyan herhangi bir nedenin bulunmadığı gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde sanık lehine yetersiz gerekçe ile TCK"nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
    5) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.