
Esas No: 2015/15643
Karar No: 2018/8587
Karar Tarihi: 03.10.2018
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15643 Esas 2018/8587 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 29.09.2013 tarihinde davacının aracına, arkasından gelen davalıya ait aracın çarpmasıyla yaralandığını, aracın hasar gördüğünü, karşı tarafın kusurlu olduğunu, bütün zararını ödeyeceğini trafiğe haber vermeye gerek olmadığını söylediğini, davacının da bunu kabul ettiğini, bundan dolayı kaza tespit tutanağı tutulmadığını, karşı tarafın aracı tamir etmesi için beklediğini, ancak karşı tarafın verdiği sözü tutmadığını, davacının savcılığa ifade vererek şikayetçi olduğunu, davacıya ait araçta hasar oluştuğunu, tespit raporu aldığını, raporda zararın asgari 10.000,00 TL olacağının belirtildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 21.4.2015 tarihli ıslah dilekçesinde, 2013/41 D.İŞ sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporunda müvekkilinin zararının 10.000,00 TL+KDV olduğunun yani 11.800,00 TL olarak belirlenmesi nedeniyle, aldırılan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğunu belirterek 10.800,00 TL için eksik harcın ikmal edilmesini ve neticede 11.800,00 TL üzerinden davanın kabul edilmesini talep etmiş, aynı tarihte ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı, davacı yanın tüm iddialarının doğru olmadığını, gerçeklerden yoksun, mesnetsiz ve dayanaksız olduğunu, davacının olay tarihinde aracını yabancı uyruklu bir bayana
kullandırdığını ve kendisine direksiyon dersi verdiğini, aracın aniden önünde durması üzerine tüm imkanlarına rağmen aracı durduramayıp 15 metre frenle sürüklenip arkadan çarptığını, aracı bayanın kullandığını, kazadan sonra çocukları taksiye bindirerek götürdüğünü belirterek aleyhine açılan davanın usule uygun olmayıp dayanaksız olduğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 11.800,00 TL maddi tazminat ve 250,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 29/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, kaza sonrası meydana gelen hasar bedelini talep etmiş, mahkemece, davacı tarafın dava açmadan önce aynı mahkemeden 2013/41 D.İŞ tespit dosyasından aldırdığı bilirkişi raporu doğrultusunda yaptığı ıslaha göre karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan hasar bilirkişisi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntı olmayıp araç hasarı maliyet ve işçilik bedelleri toplanmak suretiyle bulunmuş aracın kaza tarihindeki rayiç değeri, hasar miktarı aracın sovtaj değeri ayrıntılı tespit edilmemiştir.
Bu durumda mahkemece; ... veya Kara Yolları Fen Heyetinden oluşturulacak heyetten aracın kaza tarihindeki rayiç bedeli, hasar miktarı ile aracın perte ayrılmasının gerekmesi halinde aracın sovtaj değeri belirlenerek çelişki olması durumunda çelişki giderilerek ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle gerçek zarar yönünden ayrıntılı, denetime elverişli uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik
sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı ...."in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 250,00TL manevi tazminat yönünde hüküm tesis edilmiş olup; karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, davalı aleyhine kabul olunan manevi tazminatın değeri kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün maddi tazminat yönünden BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının (dilekçesinin) mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.