Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekili itiraz dilekçesinde, talep edilen alacağın 11.300 Euro"luk kısmının ödendiğini, geri kalan kısım için alacaklıya vade günü açık bono verildiğini ileri sürmüş ve ödeme belgesini dilekçe ekinde sunarak takibin iptalini istemiştir
Mevcut bir borç için yeni bir kambiyo senedi düzenlenmesi ya da yeni bir alacak senedi verilmesi, B.K"nun 114. maddesinin açık hükmü karşısında borcun tecdidini tazammun etmez. Diğer bir ifade ile, takip konusu bonoya karşılık senet verilmesi İİK"nun 169/a maddesinde açıklanan nitelikte itfa ya da imhal sayılamaz. Borçlu vekili dayanak bono karşılığı verildiğini iddia ettiği senedin tahsil edildiğini ve onun hükümsüz kaldığını kanıtlayamamıştır. Bu durumda icra mahkemesince, takip dayanağı bononun bir kısmı yönünden senet verildiğinden bahisle takibin iptaline yönelik istemin reddi yerine kabulü doğru değildir.
Öte yandan borçlunun, alacağın 11.300 Euroluk kısmının ödendiğine yönelik itirazına dayanak yaptığı ödeme belgesindeki imza hakkında alacaklının beyanı alınarak, İİK"nun 169/a-3 maddesi uyarınca gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.