BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/739 Esas 2019/610 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2017/739
Karar No: 2019/610
Karar Tarihi: 11.06.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/739 Esas 2019/610 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/739
KARAR NO: 2019/610
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 26/06/2017
KARAR TARİHİ : 11/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı ----------- vekili dava dilekçesinde özet ile; davacının tacir olduğunu, araç kiralama alanında faaliyet gösterdiğini, davalılardan ... den --- tarihinde ------ plakalı,----------marka ---------- şasi no.lu, ------ motor no.lu -- model aracı ------ TL bedelle satın aldığını, aracın --------- tarihinde teslim alındığını, ---- tarihinde --------- kiralandığını, aracın ------ tarihinde arızalandığım ve yetkili servise çekildiğini, yetkili servis ------- çalışanı ile mail ortamında yapılan görüşmede aracın garanti kapsamında komple motor ve yardımcı parçalarının ücretsiz olarak değişmesi gerektiğinin bildirildiğini, motorun değişmesine onay verilmemesi halinde aracın teslim alınmasının bildirildiğini, yapılacak motor değişikliği ve tamiratın aracın değerini doğrudan etkileyecek olması nedeniyle davacının, aracın hiçbir işlem yapılmaksızın kendisine teslimini ve yasal yollara başvuracağından bahisle kabul etmediğini, aracın servise çekildiği -------- devam eden günlerde davalı ---------- yapılan telefon görüşmelerinde aracın ayıplı olduğunun belirtildiğini ve ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalı -----------telefon görüşmeleri sonrasında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi teklifini kabul etmediğini ve garanti kapsamında motor değişiminin yapılacağını bildirdiğini, araçta bulunan ayıp gizli ayıp olduğundan ayıbın hemen davalı yana bildirildiğini, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ayıp ihbarının süresinde olduğunu, aracın ayıpsız mislinde de aynı arızanın yaşanabileceğinden endişe eden davacının malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ilişkin seçimlik hakkını kullanmak istemediğini, davacının bu marka ve cins araca olan güveninin ortadan kalktığım, araç üreticisi ile satıcısının ayıplı mal satışından müştereken sorumlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı malın davalı yana iadesi ile sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödenen 67.600,00 TL.mn ödeme tarihi olan 05.04.2017 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müsteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı -------- vekili cevap dilekçesinde özet ile ; davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kusuruyla araçta meydan gelen hasarı davalıya yüklemeye çalıştığını, aracın motor ve parçalarının orijinal parçalar ile değişimi ile herhangi bir değer kaybının meydana gelmesinin mümkün olmadığını, araçtaki arızanın nedeninin üretimden kaynaklanan bir sorun veyahut eksiklik olmadığını, davacının aracı kendisinin kullanmayıp, kiraya verdiğini, arızanın kullanımdan kaynaklı olup olmadığına dair herhangi bir araştırmada bulunmadığını, araçta gizli ayıp olduğunu kabul anlamına gelmemek üzere, satıcıdan talepte bulunabilmek için kanunun öngördüğü sorumlulukları davacının yerine getirmediğini, aracın teslim alındıktan 1 gün sonra 3.kişiye kiralandığını, TTK.nun 23/c maddesine açıkça aykırı davranıldığını, davacının aracı 07.04.2017 tarihinde teslim adlığmı ve 08.04.2017 tarihinde kiracıya teslim ettiğini, ticari iş için satın aldığı aracı inceleme-incelettirme yükümlülüğünü yerine getirmediğinin açık ve net olduğunu, bu yükümlülüğü yerine getirmiş olsa idi kanuna uygun davranmış olacağını ve imalattan kaynaklı bir ayıbın olup olmadığının meydana çıkacağını, ancak araçta ayıp olduğunun ancak araç arızalandığında fark edildiğini, davacının, aracın ayıpsız misli ile değişimini talep ettiği ve davalı tarafından kabul edilmediği beyanının gerçekliği bulunmadığını, ------------yapılan yazışmaların sunulduğunu, hayatın olağan akışı gereği bir ticari şirketin ayıp ihbarını da yazılı yapması gerektiğini, davacının, davalıya telefon yoluyla veyahut yazılı bir ayıp ihbarı olmadığını, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davanın reddini istediklerini, arızadan dava dilekçesi ile haberdar olunduğunu, davacının onarımı kabul etmediğini ve dava açtığım, davacı talebinin garanti kapsamında sunulan güvenceyi bertaraf ettiğini ve garantinin hukuken anlamının kalmamasına sebep olduğunu, parça ve motor değiştirme ile giderilebilecek arıza için araç değişimi ve bedel iadesi talebinin iyi niyetle bağdaşmadığını, kabulünün mümkün olmadığını, motor değişiminin kabul edilmesi halinde kullanılacak parçalar orijinal olması nedeniyle davacının bir zararının meydana gelmeyeceğini, bedel iadesinin iyi niyet ve dürüstlük kurallarıyla bağdaşmadığını, davacı taleplerinin birbiriyle çeliştiğini, önce ayıpsız misli ile değişmesini istediğini, akabinde dava yoluyla bedel iadesi istediğini, satın alacağı hiçbir marka-model aracın kullanım sonucu arıza vermeyeceğinin garantisi olmadığını, davacının sözleşmeden dönme talebinin de hukuka uygun olmadığını, karşılıklı edim söz konusu olduğundan faiz taleplerinin ancak aracın teslim tarihi itibariyle mümkün olabileceğini, aracın halen davacı uhdesinde olduğunu, davalılara iadesinin sağlanmadığını, ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı -------- vekili cevap dilekçesinde Özet ile ; davaya konu aracın üreticisinin davalı -------. olmadığını, davalı şirketin ---------- markalı araçların --------- yalnızca satış ve satış sonrası hizmetlerini üstlenen distribütör olduğunu, imalat süreci ile ilgisi bulunmadığını, üretim fabrikası bulunmadığını, herhangi bir kusuru olmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, Tüketicinin Korunması Kanunu'nun 4/2.maddesine göre teslimden itibaren 30 gün içinde ayıbın satıcıya bildirilmesi gerektiğini, 30 gün içerisinde davacının şikayetini bildirmediğini, ihbar olunmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davacının aracı teslim alırken muayene ettiğini ve aracı eksiksiz ve hasarsız olarak teslim aldığını, aracının iç ve dış kısmını incelediğini, muayene ettiğini ve aracın herhangi bir ayıbı olmadığını belirterek araca ait teslim tesellüm belgesini imzaladığını, var olduğu iddia olunan durumla davalı şirketin hiçbir ilgisi bulunmadığını, aracın ayıpsız, hasarsız bir şekilde davacıya teslim edildiğini, iddia edilen kusurların teslim sırasında var olmadığının açık olduğunu, aracın yetkili serviste, fabrikanın göndereceği orijinal parçalar kullanılarak garanti kapsamında giderileceğini, sıfır motor takılarak yenileneceğini, orijinalliği bozulmadan takılan motor sonucunda araçta değer kaybı oluşmasının imkansız olduğunu, yeni motor takılması halinde aksine aracın değerinin yükseleceğini, motor rektefe diye adlandırılan motor yenileme işleminin araçta değer kaybına yol açmayacağının emsal davalarda kabul edildiğini, araçta teknik bir arıza veya herhangi bir ayıp bulunmadığını, bedel iadesinin davalı açısından haksız bir bedel kaybına ve davacının haksız zenginleşmesine neden olacağını, davacı talebinin hak ve menfaatler dengesi gereğince orantısızlık yaratacağından mümkün olmadığını, maldan yararlanmayı etkilemeyen sorun olduğunda, basit bir onarımla-ücretsiz olarak-garanti kapsamında giderilmesinin her zaman mümkün olduğunu, ücretsiz onarımla giderilebilecek önemsiz bir durum için davacı aracı hiç kullanamıyormuş gibi değişiminin/bedel iadesinin talep edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, Yargıtay Kararları ile boya sorunu imalat kaynaklı dahi olsa, maldan yararlanmayı engelleyecek bir durum olmadığı için araç değişimine/bedel iadesine hükmedildiğini, aracın kilometresinin sürekli arttığını, araçta 2 yıl veya 3 yıl 100.00 km boyunca oluşacak sorunların, kullanıcı hatası bulunmamak koşuluyla davalı şirketin garantisi altında olduğunu, araçta süreklilik arz eden veya kullanımı engelleyen bir durumun söz konusu olmadığını, değişim/bedel iadesinin sebepsiz zenginleşme yaratacağını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Bilirkişiler ---------- 24/05/2018 tarihli raporda; Satıma konu araçtaki arızanın, satın alındıktan hemen sonra ortaya çıktığından ve satın alınması aşamasında aracın dışarıdan muayenesi ile anlaşılması mümkün olmadığından gizli ayıp niteliğinde olduğu, ayrıca arızanın kullanım kaynaklı olduğu yönünde de bir bulgu mevcut olmayıp imalat hatası olduğu, davacının aracında motor değişimi nedeniyle 10.000,00 TL değer kaybı oluşacağı, onarım bedelinin ise 20.000,00 TL olduğu, Araçtaki arızanın mali değeri dikkate alındığında, Davacının TBK227/son maddesine göre sözleşmeden dönme (ve bedelin iadesini isteme) seçimlik hakkını kullanmasının uygun olmadığı, dava konusu olayda davacının aracının motor değişimi ile onarımının uygun olduğu, Bu halde Davacının TBK227.maddesi üçüncü paragrafında yer alan aracın bedelsiz onarımı veya aracın satış bedelinden, ayıbın neden olduğu (değer kaybı + tamir bedeli) oranında indirim yapılması haklarından birini kullanabileceği, davacı dava dilekçesinde satış bedelinin iadesini talep ettiğinden, TÖK227.maddesi üçüncü paragrafında yer alan haklardan ayıbın neden olduğu (değer kaybı + tamir bedeli toplamı olan) 30.000.TL talep edebileceği, TBK 219 maddesine göre ayıptan davalı --------- sorumlu olduğu, 6098 Sayılı TBK da, ayıp halinde sorumluluğu, satıcı dışındaki < satım sözleşmesinin > tarafı olmayan tedarikçiye de {davalı Mais 'e) genişletecek şekilde bir düzenleme yer almamak ile birlikte, yukarıda işaret edilen ve ayıp halinde satıcı dışında sözleşmenin tarafı olmayan distribütörü de sorumlu tutan Yargıtay ---HD-------------.K nolu ilamı karşısında Davalı ----pasif husumet ehliyetine sahip olup olmadığı hususunun sayın mahkemenin taktirinde olduğu, davacı TBK227.maddesindeki seçimlik hakkını dava ile kullandığından 26.06.2017 dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Bilirkişiler ---------- 11/02/2019 tarihli raporda, dava konusu aracın motorunun imalat/üretim kaynaklı ayıplı olduğunu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, motor arızasının kullanım kaynaklı olmadığını, motorun onarılması durumunda aracın ikinci el piyasa değerindeki düşüşün 8.404,33 TL olduğu sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Dava, satım sözleşmesinde ayıplı mal teslim edilmesi nedeniyle, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
TBK.nun "Ayıptan sorumluluk" başlıklı 219'uncu maddesinde "Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur." hükmüne yer verilmiştir.
"Alıcının seçimlik hakları" başlıklı 227'nci maddede ise, Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcının 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik haklarından birini kullanabileceği düzenlenmiştir.
Yine aynı maddede alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği, satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, davacının davalı ----------- plakalı, ------- şasi nolu, ------ motor nolu, ----- model aracı-------- tarihinde --------TL bedelle satın aldığı, satış bedelinin davalı ---------- şirketine ödendiği, aracın davacıya teslim edildiği, aracın 11/05/2017 tarihinde arızalandığı ve aracın yetkili servise çekildiği, davacı tarafından aracın teslim alınmadığı tespit edilmiştir.
Talimat yolu ile aracın bulunduğu yetkili serviste araç üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen 11/02/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre dava konusu aracın motorunda üretim kaynaklı gizli ayıp bulunduğu, aracın motorunun değiştirilmesinin gerektiği, yapılan değişim işleminden sonra ise araçta 8404,33 TL değer kaybı meydana geleceği anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesi ile sözleşmeden dönme ve bedelin iade edilmesi seçimlik hakkını kullanmıştır. Her ne kadar araçta meydana gelen değer kaybı ile aracın bedeli arasında dengesizlik bulunduğundan sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının mümkün olmadığı ileri sürülmüş ise de, TBK.nun 227'nci maddesi uyarınca değerlendirme yapılırken, tarafların sözleşme ile amaçladıkları hak ve menfaatler ile gerçekleşen hak ve menfaat arasındaki dengenin gözetilmesi gerektiği, aracın satın alındığı tarihten henüz 1 ay gibi kısa bir süre geçtikten sonra 1545'inci kilometrede kullanılmaz hale geldiği, yapılacak onarım işleminin aracın ikinci el piyasa değerinin düşürmesinden ziyade araçta yapılması gereken onarım işleminin aracın en önemli sistemine ilişkin olduğu, davacının sözleşme bedelini ödemesine rağmen kısa bir sürede motoru değişmiş bir aracın kabulüne beklemen hak ve menfaat dengesi ile örtüşmeyeceği, TBK.nun 227'nci maddesi uyarınca değerlendirme yapılırken araçta meydana gelen değer kaybından ziyade davacının sözleşmeden beklediği hak ve menfaatin de göz önünde bulundurulması gerektiği, bu durumda davacının ödemiş olduğu bedelin iadesi koşullarının oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Diğer davalı ...nin satış sözleşmesine konu olan araç ile ilgili olarak garantisinin bulunduğu, bu durumda satıcı olan davalı ---------- firması ile birlikte araç için garanti veren ve distribütör sıfatına sahip davalı ...nin de birlikte sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Aracın halen serviste bulunduğu, araçtaki arızanın araçtan yararlanılmasına engel nitelikte olduğu, davalının ise satış bedelini kullanma ve semerelerinden yararlanma imkanına sahip olduğu, bu nedenle faizin birlikte ifa kuralı gereği ayıplı aracın iade tarihinden itibaren başlayacağına yönelik içtihatların olayda uygulanamayacağı, davacının aracı 11/05/2017 tarihinde yetkili servise teslim ettiği de dikkate alındığında davacının dava tarihinde faize hak kazandığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacının davalı --------plakalı, ------- ----------motor nolu, --------- model aracı TESLİM ETMESİNE,
-67.600,01 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 4617,76 TL harçtan peşin alınan 1145,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 3471,85 TL'nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Davacı tarafından yatırılan 1145,91 TL harcın davalılardan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet pulu, 2326,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2362,00 TLnin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 7786,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı -------ve davalı ----------vekilinin huzurunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/06/2019
